Olayın ilk patlak verdiği günün haftasında Edremitte, BOSCH serviste yıllarca VW' de çalışıp kesin dönüş yapmış bir servis müdürüyle epey bir süre sohbet ettik. Yeni dizayn 1.2 den başlayarak 2.0 motorlara kadar hepsinde bu sorun var diyor. VW' nin en iyi dizel'inin 1.9 olduğunu belirtti. Dizelde hacim düştükçe özellikle düşük devirlerde zehirli gaz salınımının aşırı arttığını, çeşitli yollarla bu salınım düşürülüncede güçte ve torkta anormal düşüşler yaşandığını,motorlarda ilk kalkınma anında titreşimler ve çekişte sorunlar yaşandığını ve bu durumun bir türlü absorbe edilemediğini söyledi. Aslında bu konun 2000'lerin başından beri bilindiğini ve bu nedenle VW' nin bu tip motorlara uzun süre uzak durup direndiğini, ancak rekabet ortamı ile bazı ülkelerin vergi düzenleri nedeniyle hileli yazılımlarla emilyonu düşük gösterecek şekilde düşük güçlü dizellere yöneldiğini ve sanmayın ki diğer markalarda bu sorun yok, hepsinde var ve yakında bir çok şirket, eğer hükümetleri bir şekilde duruma müdahale etmezse batma noktasına gelebileceğini anlattı.
Kısacası epey uzun süren sohbette anlatılanları, anlamlarını kaybetmeyecek şekilde özetlediğim bu açıklama bana pekte yabana atılacak gibi gelmedi. Ancak yazlıkta 2 ay kadar Dacia'nın 2011 model Sandero 1.5 dCi'nin 75 BG lik eCo olmayan tipini kullanma imkanım oldu. Aracın donanımını filan boşverin sözle stepway ama oldukça rahatsız bir araç ancak şehir içi ve şehir dışı yakıt durumuna hayran oldum, ortalama 200 kg' bir yükle uzun yolda 3.1 lt/100 km şehir içi ~4.4 lt yakıt harcaması, trafik muayenesi için ekzost muayenesinde istenen max. sınırın altında değer vermesi de açıkçası kafamı iyice karıştırdı.