Merhaba arkadaşlar, aracım 37.000 km de, orjinal bridgestone lastiklerinde görseldekine benzer kusurlar var. 10.000 km'dir böyle. ilk fark ettiğimde bridgestone bayiine gittim, problem olmadığını söylediler ama galiba beni kandırdılar. şimdi bu lastiklerle devam etmek istemiyorum. sizce hangi lastiği seçmeliyim. ben önceleri michallen yada continental alırım diye düşünüyordum ama onlar biraz pahalı gibi. 300tl'ye dunlop lastik var n11 gibi sitelerde. sessiz yumuşak bir lastik istiyorum.

Merhaba arkadaşlar, Rapid Spaceback aracım olduğu için Rapid başlığı altında yazdım bugüne kadar ama bu sefer yazacağım şey diğer modelleri de ilgilendirdiği için buraya başlık açıyorum. Aracımı 2016 başında teslim aldıktan kısa bir süre sonra maddi hasarlı trafik kazası geçirmiştik (başka bir araç aracıma arkadan çarptı). Aracı evime yakın olduğu için Altur Yetkili Servisine bırakmıştım hasar çok fazla olmamasına rağmen yetkili servis parça değişimine karar verdi ve bagaj kapağı ile tampon değişti, onun dışında arka lambalarda yada camda her hangi bir şey yoktu. 2 hafta kadar bekledikten sonra aracı teslim almaya gittiğimde tamponun hafif çıkık olduğunu, sağ lambanın yuvasına tam olarak oturmadığını, bagaj içerisinde bulunan plastik parçanın tam yerine oturtulmadığını, ve son olarak bagaj kapağının menteşelerinin çarpması sonucu tavan köşesinde meydana gelen mercimek büyüklüğünde boya zedelenmesinin gözden kaçtığını gördüm. Aracı bu şekilde teslim almadım hataları tam istediğim gibi olmasa da telafi etmelerinden sonra aracı teslim aldım. Geçtiğimiz haftalarda bagaj kapağının boyasının kabarcıklar çıkarttığını fark ettim, müsait bir zaman götürür gösteririm diye düşünürken bir arkadan çarpma kazası daha başımıza geldi. Bu sefer sadece tampon ve altındaki demir zarar gördü bir de bize çarpan araç yüzünden biz de öndeki araca dokunduk, nasıl dokunduysak sadece önde kaput üzerinde bulunan Skoda ambleminin bulunduğu yer el büyüklüğünde bir alan içeriye doğru eğildi, birazcıkta boya kalktığı için boyalı düzeltme yapılacaktı. Yine 2-3 hafta bekledikten sonra bugün aracı teslim almaya gittim. Aracın henüz başına gelmemişken uzaktan öndeki amblemin alt kısmının havada kaldığını, tam oturmadığını fark ettim, amblemin altındaki tırnakların tam oturmamış olduğunu söylediler, düzeltip yarın teslim edecekler. Tam mesai çıkışı olduğu için çalışanlar servise yetişmek istiyordu o yüzden arka tarafı doğru düzgün kontrol edemedim (inşallah yarında arka taponda bir hata fark edip git gel yapmak zorunda kalmam). Daha öncede vw golf marka aracım varken sanayide boya yaptırmıştım, daha sonra fark etmiştim ki aracın ön cam dahil her yeri boya tozu ile dolmuştu, ustaya geri götürdüğümde benim aracı park ettiğim bir yerde boya tozuna maruz kalmış olabileceğini ima etmişti, yani şerefli bir insan-esnaf gibi sorumluluğu üzerine almak yerine puştluk yapmıştı. O günden sonra bende 'en azından işin sonunda hesap sorabileceğim birilerini bulurum' diyerek her türlü işimi yetkili serviste yaptırma kararı almıştım. Şimdi sadece geleyim;

Bu memlekette işini doğru düzgün yapan biri olmaz mı arkadaş? bu gün aracımı teslim almaya gidip de avucumu yalayarak çıktığım servisin önünden bindiğim dolmuş ile halkalının her türlü ara sokağını tavaf ederken, bir taraftan dolmuş içerisinde bulunan diğer yolcularla akraba olmaktan kendimi koruyup, bir taraftan da kendimi önemli siyasi gücü olan birisi olarak hayal ettim ve mavi renkli rapid spaceback TDI DSG aracımı  servise bırakmış olsam teslim almaya gittiğim her seferinde bu kadar özensiz olarak yapılmış işle karşılaşır mıydım? diye düşüncelere daldım. Serviste ki benimle ilgilenen arkadaşların hepsi iyi insanlar, ilgililer. Ben her zaman sorunu kişilerde değil sistemde aramaya çalışırım. Şimdi bu adamlar belli ki sayıca azlar, az adama çok iş yüklenmiş, bu yüzden gereken özeni gösteremiyorlar. Ey patronlar ey ceolar emekçilere fatura etmeden şu işlere bir çözüm bulun artık. Ben servisin önünde dolmuş beklerden mercedes S kasa afili araçla çıkıp gitmeyi biliyorsunuz.

arkadaşlar merhaba, istanbul da en son kar yağdığında greyder ile açılan yollardaki plastik hız tümseklerinin bir kısmı sökülmüş ve kocaman vidaları etrafa saçılmış. buna çok dikkat ediyordum ama bugün site içerisindeki tümsekten çıkan bir vida sol arka tekere saplanmış. Misafirliğe gitmiştik dönüşte yedek lastiği taktım. Patlak olanı yarın açık yer bulursam yaptırmaya götüreceğim. Sizce yaptırdıktan sonra bir sorunla karşılaşır mıyım? bu şekilde tamir edilen lastiğe ne kadar güvenilir?

çok sevdiğim aracımı kesin kararlı olamamakla birlikte ev almak gayesi ile satmayı düşünüyorum. ilan linki aşağıda

https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-skoda-ilk-sahibinden-tdi-dsg-yaris-mavisi-rapid-sb-357518020/detay/

Arkadaşlar takip edenlerin malumu olduğu gibi geçtiğimiz günlerde 2016 başında teslim aldığım henüz 1500 KM'de olan TDI DSG Style donanım rapid SB aracımla karşı tarafın tam kusurlu olduğu bir kaza geçirdim. Bugün beni servisin bilgilendirdiği bir hukuk bürosu aradı, uzun uzun konuştuk. Telefondaki kişinin teklifi vekaleti verdikten sonra hiç bir işe karışmadan sürecin sonunda kazanılan tazminatın %25'i şeklindeydi. Pazarlık ettim %15 olarak anlaştık sayılır. Sayılır diyorum çünkü tam kararımı vermiş sayılmam, henüz karar vermek için yeteri kadar bilgi sahibi olamadım. Ben araya her hangi bir aracı koymadan, ruhsatlı bir eskperde değer kaybı tespiti yaptırarak sigorta firmasına (karşı tarafın sigortası axa) ihtarname çekip muhtemelen gelecek olan olumsuz cevap yada cevapsızlığın üzerine 15 gün geçtikten sonra sigorta tahkim komisyonuna başvuru yaparak netice almaya çalışsam, başaralı olabilir miyim? Araştırdım ama forumda bununla ilgili bir başlık varsa da ben bulamadım. Google'den arattığımda ise hep komisyoncu hukuk büroları ve eksperlere ait sayfalar çıkıyor. Sizlerden bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.
 
 Güncelleme:
 
 Arkadaşlar merhaba. Konuyla ilgili son gelişmeyi aktarmak istiyorum. Değer kaybı ile ilgili kimseyi aracı yapmadım, kaza ile ilgili eksperiz hizmetini veren firma yetkilileri ile irtibata geçip araç değer kaybı ekspertiz raporu hazırlattım. Raporunun hazırlanması için 300 tl verdim. Eksper 4500 tl değer kaybı olduğunu tespit etti ve bununla ilgili 27 sayfalık rapor hazırladı. Bugün karşı tarafın sigortası olan axa ile görüştüm, internet sayfalarından değer kaybı talep başvurusu yaptım, ekspertiz raporunu tarayıcıdan taratıp ekine ekledim ve degerkaybi@axasigorta.com.tr adresine e-posta attım. E postamda değer kaybını ve ekspertiz ücretini istediğimi söyledim. Aynı gün gelen cevap e-postasında 4500 tl nin yarın hesabıma yatacağını, ancak ekspertiz ücretini ödemeyeceklerini söylediler. Bu kadar erken cevap beklemiyordum şaşırdım axa sigortayı tebrik ederim. Ben belki tahkim komisyonuna gidebiliriz diye düşünmüştüm. Ama beni yanılttılar. Belki başka bir sigorta olsaydı bu kadar kolay olmayabilirdi. Benzer bir konu yaşayanlara fikir olabilmişimdir umarım.

arkadaşlar, dün akşam forumda gezerken d moddaki gazın geç tepki vermesinden bahsedilen konuları okudum ve DSG de S mod'u diye bişey olduğunu öğrendim. Bende ne zamandır yeni tanıştığım DSG'de viteslerin erken geçişini, gazdan ayağı biraz çekerek devir kaybettikten sonra tekrar gaza yüklenildiğinde vites düşürmeden aracın toparlanmaya çalışmasını düşük yakıt tüketimi hedefleyen anlayıştan kaynaklandığını düşünüyordum ve spotif modu olmalı diyordum. Hatta bir kaç kere sollamaya çıkarken vitesi sağa çekip manuel kullanarak hızlanmayı deneyimledim ve çok memnun kaldım. Bugün akşam dönüşte basınekspress'te S moda almak aklıma geldi. Trafik fazla olduğu için çok bişey anlayamadım ama bir ara gaza iyi bastım 4'ten 5 baya bir sonra geçti devir felan epey yükseldi. Bunu da buraya yazdım belki benim gibi acemi arkadaşlar varsa haberleri olsun :gaz:

Arakadaşlar merhaba bugün Merter'de bulunan Zibart'a Atik otonun aracı alırken hediye ettiği koltuk koruma kuponu ile gittim. Gittiğimde önce bana diğer ürünlerinden de bahsettiler, bende hem zamanım olmadığı için, hem pahalı oldukları için hem de aklımda öyle bir fikir olmadığı için sadece koltuk koruma yaptırmak istediğimi söyledim. Belki bana öyle geldi ama koltuk koruma için kullandıkları spreyi bir kaç fıs fıs yaptıktan sonra bıraktılar 1 dk bile sürmedi. Bana özenilmemiş gibi geldi. Yarım saat kadar beklenmesi gerektiği söylenildi, koltuklara gittim bü süre dolmadan parmağımı sürdüm ama sanki hiç bir şey yokmuş gibiydi. Neyse artık bedava bu kadar olur artık.
Ben bir süredir koltuk kılıfı için internette araştırma yapıyordum ama aklıma yatan bişey bulumadım, Bugün aklıma eski Golf'üme özel dikim kılıf yaptırdığım Nazar Oto geldi. İnternetten araştırdığımda Soğanlı'da bulunan dükkanın kapandığını öğrendim, Sakarya'ya taşınmış. Telefonla görüştük kendimi hatırlattım. Kendisininde Golf'ü vardı satmış Octavia almış Daha evvel Rapid'e kılıf yapmış Facebook'taki sayfasında varmış. Fotoğrafları buldum aşağıya ekledim. Bir kısmı ithal vinexle yapılmış. Sakarya'ya bir hafta sonu gelirsen takarım yada sana yollarım İstanbul'da taktırırsın dedi. Tam kumaştanda yaptırsam daha uygun fiyata gelecek. Sizce nasıl?:gaz:

Merhaba arkadaşlar, dünde farklı başlıklardan yazmıştım ve bir kaç kötü resim paylaşmıştım. Bugün gündüz gözü ile çektiğim fotoğrafları ve araç ile ilgili düşüncelerimi de paylaşmak istiyordum. Benim eski aracım Golf V FSI benzinli olduğu için istemsiz olarak onunla mukayese ediyorum k.bakmayın. Dün de belirtmiştim aracın otomatik olması başkta beni zorlasada yavaş yavaş alışıyorum. Gidişi gayet güzel ve keyifli, burada okuduğum bazı yazıları dikkaye alarak motoru zorlamaktan kaçınıyorum. O yüzden performansını tam olarak test edemedim açıkçası. Aracın ön konsolu aşırı tatmin edici ve premium havası var. Alman arabalarındaki konsol şıklıkğı japonlardaki karmaşık görüntüye nazaran (gerçi toyotanın son kasasıda kullandığı ön konsol da şıktır) zaten hep hoşuma gitmekteydi. Eski aracımda far ve yapmur sensörü vardı. Özellikle bu sabah işe gelirken yer yer çok sağanak halinde yağan, yer yer de hafifleyen yağmurda silecekleri kullanmakta zorlandım. araçların ön camlarında zamanla oluşan silecek çiziklerinden hoşlanmadığım için silecekleri çok kullanmamak için Nasiol™ Glasshield™ tarzı bir yağmur kaydırıcı kullanmak niyetindeyim. Tamda karın yağmurun ortasında aracı teslim aldığım için henüz fırsatım olmadı. HB'den aldığım paspasları hemen orjinal paspasları ile değiştirdim, çok sağlam ve potluk oluşturmadan yerleşti ve tam uyumlu oldu. HB'den sipariş ettiğim kapı kolları altını tırnak çiziklerinden koruma amaçlı 3M markalı koruyucu firmleri taktım. Filmin alt kısmında hafif kırışma oldu ama yinede iyi oldu. İnşallah sökülecekleri zaman iz bırakıp beni uğraştırmaz. Aynı şekilde kapı kenarları için aldığım koruyucu film banktı şöför kapısının alt kısmına denemek amaçlı taktım, gayet iyi oturdu, ürünün kalınlığıda gayet güven veriyor. Daha sonra kapı altlarını boydan boya bant çekmeyi planlıyorum. Aracın arka koltuklarında bagaja geçiş-kolçak yok. Zaten Golf'te de bir kez bile kullanılmamıştı. Eski aracıma Bahçelievlerde bulunan bir kılıfçıda orginal vw kumaşı ile kılıf yaptırmıştım 2 sene önce. Aynı yere bu sefer koltukları tam örtmeyen, sadece üzerini örten uyumlu kılıf yaptırmak niyetindeyim, yada HB'dem krem renkli atlet kılıf alacağım.
Bolero'nın özelliklerini (örneğin: mirrorlink) tam keşfetmemiş olmama rağmen çok hoşuma gitti. Hoparlörler benim için fazlasıyla yeterli. Buna rağmen Bolero'dan Skoda Sorraund'ı ve subwoper'i aktif yapınca süper ses çıkıyor. Direksiyon gayet yumuşak, şehir içi trafikte kolaylık sağlıyor, araç hızlandığında ise sertleşerek güven veriyor. Dediğim gibi sürüş ile ilgili çok fazla yorum yapamayacağım, ilk izlenimim süper. Ancak otomatik vitese alışmaya çabalarken çok iyi inceleyemedim. Aracın içinde plastik malzemenin fazla kullanılması ile ilgili eleştiriler okumuştum, bu doğru olabilir belki ama kullanılan malzeme kesinlikle ucuz durmuyor.