škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

Öncü Çek

Ziyaretçi · 4 · 4773

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ugur A.

  • Ziyaretçi
Öncü Çek

Doğu Avrupa’ nın ortasında otomobil ve kamyon üretmek için çabalayan bir markaydı Tatra. Tam otomobil üretiminde işleri rast gidiyor derken çıkan savaşların kurbanı oldu. Savaş sırasında da her zaman istikrarlı olarak kamyon ve askeri araç üreten bu marka, otomobilde ise aralıklı olarak model geliştirebildi. Tatra’ nın üretilen az sayıdaki modeli arasında tarihe damga vuran modelleri ise 77 ile başlayıp 87 ve 97 ile devam etti. Tatra 77, Avrupa’ da ilk aerodinamik tasarım özellikleriyle üretilen otomobiliydi. Bu aracın tasarımında Hans Ledwinka ve Paul Jaray görev yapıyordu. Büyük, geniş ve konforlu bir otomobil geliştirmek için çalışan bu ekip, ilk otomobili 1934 yılında önce Prag ardından Paris Otomobil Fuarı’ nda tanıttı. Balığı andıran bir tasarıma sahip olan 77’ nin geriye doğru açılan ön kapıları iniş binişleri kolaylaştırırken uzun dingil mesafesi de daha rahat oturulmasını sağlıyordu, sürücü koltuğu ise aracın ortasındaydı. Oldukça geniş bir iç mekana sahip olan bu otomobil, 5.2 metrelik uzunluğuyla da oldukça dikkat çekiciydi.

       

Tatra 77’ nin arkasında bulunan hava soğutmalı 60 HP gücündeki 3.5 lt’ lik V8 motor sayesinde performanslı bir otomobil olurken özellikle merkez şasinin bulunmaması ve mekanik aksamın karoser tarafından taşınması yani şasili karoser özelliliği ile zamanın oldukça ilerisindeydi. Ayrıca yaylı akslar ve burulma çubukları aracın sürüş özelliklerini arttırıyordu. Tatra 77 çok sayıda otomobile göre hafif olduğu için yakıt tüketimi de azdı. Tatra 77 modelinin 625 mm daha uzun şasilisi olan 77A modeli 1936’ da piyasaya sunulurken aynı yıl 87 ve 97 modellerinin de üretimine başlandı. Her iki model de benzer özelliklere sahipken sadece ebatları ve motorları farklıydı. Her iki modelin tasarımı Hans Ledwinka’ ya aitti ve Alman zeplin tasarımcısı Grad Zeppelin’ in desteği ile arka motor kapağına dik olarak eklenen kanat adeta bir uçağı andırıyordu. Diğer model olan Tatra 97 ise 87’ ye göre 20 mm daha kısa, 60 mm daha dar, 50 mm daha alçak bir modeldi.

       

Dingil mesafesi ise 250 mm daha kısaydı. Bu araçta 1.9 lt’lik benzinli motor görev yapıyordu. Ancak bu motorun en büyük özelliği üstten kam milli (OHC tipi supap mekanizmalı) oluşuydu. Bu özellik, motorun verimini arttırırken yakıt tüketiminin ortalama 11.0 lt/100 km’ ye düşmesini sağlıyordu. 1936’ da üretilmeye başlanan ikinci model olan Tatra 87 ise temelde 77 ile benzer özelliklere sahipti. Motoruysa bu sefer hava yerine su soğutmalıydı. Bu aracın tasarımı da ve 3 kademeli otomatik şanzımanı da konforu arttırıyordu. Tatra 87, 1950 yılına kadar üretildi. İkinci Dünya Savaşı ile birlikte askeri araç üretimine ağırlık veren Tatra, savaş sonrası komünizmin etkisiyle zamanın Çekoslovakya’ sında otomobil üretiminden çekildi. Sağlam karoseri, keyifli kullanımıyla çok satılan bir araç olurken geçmişte çürümeye terk edilen araçlar da restore edilerek koleksiyoncuların garajındaki yerlerini almaya devam ediyor.

       


Tatra’ larda görev yapan V8’ ler düşük yakıt tüketimleriyle dikkat çekiyordu. Tatra 87’ nin kanadı motorun soğumasına da yardımcı oluyordu.

       

Yazı: Baturhan Boyacılar

Alıntı : http://www.otohaber.com.tr/fotohaber/Nostalji/oncu_cek?tc=4&page=1&albumId=30097


Çevrimdışı lrfan

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 30125
    • Profili Görüntüle
    • http://www.skodaturkey.com
Bir Tatra'da benden olsun, Prag'da çekmiştim  
 


Çevrimdışı gokcen59

  • \"Keyif Adamı\"
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 5199
    • Profili Görüntüle
Ne işçilik ya :)
-------------------------------------------------


Çevrimdışı Burak35

  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 427
    • Profili Görüntüle
Bu tür eski model araçların astar ve boya kalınlığı bir mm yi buluyor. Çocukluk döneminde bir yakınımda elli beş chevrolet vardı. Ordan biliyorum. Hele sac kalınlıkları şimdiki araçların iki üç katı kalındır. Motoları da dört silindir, altı silindir diya adlandırılırdı. Hele o kuyruklu plymouth lar yokmuydu. Yolda gelin gibi süzülürlerdi.