Bende katılıyorum.Bazen yıldız yokuşunda çok yoğun trafikte denk geliyorum zaten adım adım ilerleniyor.Start-Stop tam motoru kapatıyor 1 sn geçmeden 10 cm gitmek için tekrar marş veriyor.Yokuş boyunca bu döngü tekrarlanıyor.Bu faydadan çok zarar.

Start-stop ışıklarda beklemede veya çok yoğun uzun beklemeli trafikte görevini tam anlamı ile yapabiliyor.

İlk çalıştırma sonrası eski arabalardaki ısıtma olayı gibi beklemek yerine ilk hareket sonrası araca birden yüklenmemek bence daha mantıklı. Hadi yağlansın diye bekleyelim de öyle 2-3 dakikaya gerek yok belki 20-30 saniye. Stop ederken de eğer yüksek hızlı bir otoban sürüşü yaptıysanız birden aracı stop etmek turbo içerisindeki kılcal yağ kanallarındaki yağın yanarak kanalları zamanla tıkamasına neden olabilir. İlla aracı stop etmeden rölantide beklemek yerine varacağınız yere 10 dk kala aracı sakin ve az devirli kullanırsanız turbo sıcaklığının normal seviyelere inmesi sağlanacaktır.

Yağ tüketen araca tam sentetik yağ koymak pahalı olduğu için çok mantıklı değil bence. Aldığınız yağların API standardı olması ve viskozitesi önemli.

Bir de her firmanın katkı maddeleri farklı oluyor. Siz yağı değiştirdiğiniz anda yüzeyde katkı maddelerinin oluşturduğu koruyucu tabaka sökülüyor ve yeni koyduğunuz yağın katkıları koruyucu tabaka oluşturmaya başlıyor. Her yağ değişiminde yağ markasını değiştirmek iyi bir şey değil.

Bir diğer noktada eski kullandığınız yağ yarı sentetik diyelim, yeni aldığınız yağ tam sentetik bunda sıkıntı yok. Ama çok pahalı oluyor tam sentetikten bir daha yarı sentetiği geçeyim dememek lazım.

Bence aracınız yağ tüketiyorsa bir tık kalın viskoziteli yağ kullanabilirsiniz. Kendinize bir yağ belirleyin ve hep ondan koymaya çalışın.

ESP, ABS ve TCS gibi sistemleri altyapı olarak kullanır, doğrudur.Ama bu tüm diğer sistemleri tek bir merkezde çeşitli sensörlerden aldığı bilgiyi harmanlayarak yapar.Bu sebeple açılımı da Elektronik Stabilite Programıdır. Ancak tüm sistemler benim aracımda var demek ki esp de var demek doğru değildir.Bunların OEM tarafından (Genellikle Bosch tur) paketlenip birbirleri ile uyumlu çalışmalarını sağlayacak  yazılımları yazılıp satışa sunulurlar. ESP olan araçta diğer tüm saydığınız sistemlerin eğer programlaması yapıldıysa bulunması muhtemeldir. Ama parça parça olan sistemlerin olması ESP olması anlamına gelmez. Yani altyapı vardır ama bunları ahenk içinde yönetecek bir sistem veya yazılım yoktur.

EBD ise Elektronik Fren Gücü Dağılımı sistemidir. ABS nin geliştirilmişidir. Bunun virajda savrulmayla ilgisi yoktur. Aracın ağırlık merkezinin yerinin frenleme için çok önemlidir bu sebeple EBD aracın yük durumuna ve ağırlık merkezinin yerine göre ön-arka fren yüzdesini değiştirerek optimum frenleme yapılmasını sağlar.

Mesela Lastik basınç kontrol sistemi de ABS sensörleri verisini kullanarak çalışır.Her şeyin atası ABS işte yav. Teknoloji çok ilerledi.

Araca bakmak orjinal parça kullanmak bundan dolayı önemli

Geçmiş olsun

Kredi olayını abarttık millet olarak.Bu şu anda hem devletin hem bankaların hem de otomotivcilerin işine geliyor.Herkes kazanıyor ama vatandaş kaybediyor çarpık bir düzen oluştu bu noktada. Burada vatandaşın kendini bilip ona göre hareket etmesi lazım ama araba deyince akan sular duruyor bizde galiba.

Bu kapıların kaldırıma sürtünecek yerlerine kaput koruma için kullanılan filmlerden uygulanabilir bence.

Subaru XV her ne kadar üzerinde sağlam bir subaru motoru taşısa da bence küçük bir araç. Bir de Kugaya baksanız ? Eski nesline büyüdü ve bence malzeme kalitesi de yüksek, güncel bir tasarımı var. Yakıtı benzin olması dışında benim beğendiğim bir araç.