Ben bu tür bir ürün kullanmadım o yüzden size ürünle ilgili geri dönüş veremem. Ancak Türkiye'nin yağlama ile ilgili sayılı kişilerinden olan bir hocamızdan yağlama dersi aldım. Bu tür yağ katkılarıyla ilgili de konuştuk.

Günümüzde kullanılan motor yağları özellikle tam sentetik olanlar gerekli tüm katkıları içeren ve bir sürü denetimden geçerek sertifika alan yağlar oluyor. Kullandığınız bu yağın içerisine ekstradan koyacağınız katkı maddelerinin motor yağı ile nasıl bir tepkimeye gireceği meçhul. Eğer motorunuz yıpranmış bir motorsa bu tür katkıların faydası kısa vadede görülebilir. Ancak uzun vadede motor içinde çamur oluşumu yapması mümkün.

Anladığım kadarıyla aracınız yeni bir araç. Bence hiç gerek yok böyle ürünlere. Faydası olacağını da sanmam. Bir de yeni araçlarda dpf gibi parçalar var. Onlarda nasıl bir etki yapacağı da belli değil. Onun yerine tam sentetik kaliteli yağımı koyarım, paşa paşa binerim zamanı gelince değiştiririm ve mümkün olduğunca hep aynı yağı kullanmaya çalışırım.

İçinde ne olduğunu bilmediğim ürünleri güzelim motor yağına niye katıpta bozayım. Benim felsefem budur. Bu arada bu hocamız asla aracına katkı maddesi koydurmaz. Yağını da kendisi alır öyle koyar aracına.

Otomotiv geliştirmesi bünyesinde çalışan bir mühendis olarak yazdıklarınızı dikkatle takip ediyorum.  Otomotiv firmaları ve mühendisleri için turbo ömrü başlı başına bir sorun iken ve hiç bir şekilde bir söz birliği oluşmamışken burada bir birinizi kırmaya gerçekten değmez.

Servislerin de pek teknik bir altyapıyla bu görüşü savunduklarını sanmıyorum. Bir den çok faktör var aslında ama kesin olarak şu denilmiş bir şey yok. Yağlamanın çok önemli bir olay olduğu kabul ediliyor ancak araç çalışırken olan yağlama sorunları mı yoksa stop ederken oluşan kısa sürede olan arızalar mı bilinmiyor.

Turbo konusu çözülmüş bir sorun değil malesef ve hala üzerine yatırım yapılıyor. Sorunlar aracın tasarımından da olabilir sadece sizin kontağı hemen kapatmanızdan değil.

Bir kaç hususa değinmek de isterim;

- Turbo şu devirden sonra devreye girer terimi doğru değildir. Turbo her zaman devrededir ancak verimli olduğu bir devir aralığı vardır. Zaten bu aralığı kullanıcı da hisseder.

- Yağlama sistemleri de krank milinden tahriğini alan pompa ile çalışır. Motor durduğu zaman yağ pompası da durur ancak motor elemanları üzerindeki yağ birden gitmez tabi. Start-stop larda ekstra elektrik tahrikli bir yağ pompası olduğunu düşünmüyorum zaten dönmeyen bir motoru yağlamanın da bir gereği yoktur. Start-stop fren vakum seviyesinden sürücü kapısının durumuna kadar bir çok parametreyi izleyerek karar veriyor. Yüksek performanslı sürüşler sonrası yükselen sıcaklığı da takip ediyor olabilir. Ayrıca Start-stop sisteminin de henüz oturmadığını düşünüyorum.

Hayırlı olsun, kazasız belasız kullanmanız dileğiyle...

400 bin km motora anahtar degmemis tdi taksici ile sohbet etmistim, orijinal turbo ile.
Enjektor arizasini tdci de 100 binden sonra duymustum, tdi daha saglam diye biliyorum.

Bizim araçta 1.8 TDCi motor var üzerinde Delphi enjektör var. Belki onda olan bir sorundur.

Ani olarak gazı kökleyince atması normal bence sorun olduğunu sanmıyorum.

Dizel motorları aslında şehir içi kullanıma motorinin yanma doğası gereği aykırı. Tabi son yıllarda artan yakıt fiyatları sebebiyle dizele bir yönelim var ve firmalar da talebi karşılamak için az yakan ekonomik dizel motorları piyasaya sürüyorlar. Ne yazık ki şehiriçi dur-kalk trafikte ve motor ısınmadan yapılan sürüşler enjektör ve motor ömrünü törpülemekte. Bu şekilde kullanılan araçlarda genelde 140.000-150.000 km de enjektörler mefta oluyor zaten (her enj. 1000 tl). Dizelin kullanması ekonomik doğru ancak ilk alım maliyeti ve 100.000-150.000 km sonrası çıkardığı masraflar da göz önüne alınıp buna göre karar verilmeli. Ben o kadar uzun kullanmam derseniz o da tercih meselesi tabi.

Sizin anlattığınız tarzdaki sürüşlerde dpfde çok çabuk dolacaktır dikkat etmeniz lazım bir de dpf masrafı çıkmasın.

Aracınızda bir şey yok aslında her şey olması gerektiği gibi. Araç yokuş aşağı indiğinin algılayıp motor freninin uygulanmasını sağlıyor. Bu hem yakıt tüketimi hem güvenlik hem de frenlere daha az yüklenmek demek.

Bu tür katkıların yaptığı şey genelde yağı biraz daha kalınlaştırmak.Genelde yağ yakan veya motorunda sorun olanlar tarafından bir umut tercih ediliyor.Tabi yağı da biraz kalınlaştırdığı için yağ harcamını azaltıyor. İnsanlara çok mucizevi bir şey yapmış gibi geliyor ama bu tür katkıların zararları uzun vadede motorda çamur oluşumu olarak ortaya çıkabiliyor.

Bence hiç gerek yok zaten yağınız kaliteli bir yağ. Yağınızla nasıl tepkimeye gireceğini bilmediğiniz bir katkıyı neden koyasınız ki? Hiç gerek yok.