škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - 06FSE21

Sayfa: 1 2 3
16
Yeti / Cevap: Yetiniz Ne Kadar Yakıyor?
« : 18 Şubat 2015, 15:02:59 »
Şu ilginç deneyimimi sizlerle paylaşmak istedim.

Sahibi olduğum 2013 1.4 TSI DSG Yeti, daha önceki aracım olan 2007 1,6 MPI Tiptronic Roomster'dan daha fazla tüketiyor.

Tüketim birimini tam sormayın, bilemiyorum. Bunu aylık benzin masrafımla ya da benzinciye uğrama sıklığımla veya aynı uzun yolu giderken aldığım benzin miktarı ile hesaplıyorum.

Biri 2007 teknolojisi ve daha büyük (hacim) motor, diğeri daha yeni teknoloji ve daha küçük... Kullanım şeklim hep aynı...

Sanıyorum tüketim farkının sebepleri arasında Yeti'nin daha büyük lastikleri olmasının (Yeti 225/50/17, Roomster 195/55/15) Yetinin turbo bir motora sahip olmasının, (Her ne kadar çok aktif kullanım yapmasam da bazen devreye giriyor) ve son olarak da Yetinin daha yüksek torklu ve daha yüksek beygire sahip bir araba olmasının payı büyük. Ayrıca Roomster 1210 kg, Yeti ise 1410 kg...

17
Yeti / Cevap: Yeti Tavsiyesi
« : 18 Şubat 2015, 14:44:10 »
Merhaba,

2013 Yeti 1.4 Elegance TSI DSG sahibiyim. 4. Skoda'mdır. Fabia, Roomster, Citigo (eşimin) ve Yeti...

Yetilerde manuel şanzumanın yanısıra 7 ileri DSG şanzuman kullanılıyor. Bu, manuel kullanıma da olanak tanıyan, vites geçişlerini hissetmeyeceğiniz 2013 öncesi sorunların ortadan kaldırıldığı çok keyifli otomatik bir teknolojidir.

Daha önce deneyimlediğim tüm araçlara hem sürüş hem güvenlik açısından fark atar. İç hacım ve koltuklar oldukça tatminkar olmakla beraber, yakıt tüketiminde çok cimri diyemem. Bagajı bir çocuklu aile için inanılmaz küçük... Başka çarem kalmadığı için, stepneyi söküp biraz alan kazandım.

Elegance alabileceğiniz en üst donanımdır. Hele bir de açılabilir panaromik cam tavanı varsa, tadından yenmez...

Şimdiden hayırlı olsun!...

18
Yeti / Cevap: Yeti almalı mıyım?
« : 18 Şubat 2015, 14:28:54 »
Merhaba,

2014 Mart'ta 0 km 2013 Yeti 1.4 Elegance DSG satın aldım. Bu benim 4. Skoda'm. Fabia, Roomster, Citigo (eşimin) ve Yeti...

1. sorunuz için şunu söyleyebilirim: Yeti, daha önce sahibi olduğum Renault ve Hyundai markaları da içine katarak, şimdiye kadar kullandığım en iyi yol tutuşa sahip olan arabam diyebilirim. Bunda aracın 1,5 tona yakın olmasının, iyi bir lastik markası kullanıyor olmamın (Continental) ve ebatın da büyük tabana sahip olmasının (225/50/17) etkisi elbette var ama araç tasarımı ve mühendisliği tabii ki daha ön planda...

2. Bunun cevabını net olarak verememekle birlikte, şu ilginç deneyimimi bilmenizi isterim. 1.4 TSI DSG Yeti, 2007 1,6 MPI Tiptronic Roomster'dan daha fazla tüketiyor. Tüketim birimini tam bilemiyorum ama aylık benzin masrafımı ya da benzinciye uğrama sıklığımı biliyorum. Tercihiniz mutlaka ama mutlaka dizel olmalı... Zaten yazmışsınız... 35.000 km dizel tercihi için yeterli bir rakam...

3. Forumlarda rastlayacağınız DSG sorunu ile ilgili birçok yazı olacaktır. Ama 2013 sonrası üretimlerde artık bunlara rastlama olasılığınız çok azaldı. Bununla beraber DSG teknolojisi tüketim olarak manuel şanzımanla yarışır düzeyde... Hatta şehirlerarasında daha ileri konumda diyebiliriz. Size tek tavsiyem var. Aracın garantisini mutlaka ama mutlaka uzattırın... (+ garantiden bahsediyorum)

4. Daha önceki Skoda'larımda ciddi ses problemi vardı. Yeti'de ise şu ana kadar böyle bir sıkıntım olmadı. (Çok şükür!) Bunda minik kızımın bıcır bıcır konuşması ve ses olsa bile buna artık fazla takmamamın payı da var elbette...

Uzun yol tercihim özellikle gece olur ve araçtaki herkes uyur. Radyo sesini sadece sol öne alırım. Bu sessizlikte bile araçtan olmaması gereken ses duymuyorum. Şehir içinde ise sert süspansiyon nedeni ile (bu yüzden aşırı konfor beklemeyin) bagajdaki yanlış yerleştirilmiş 3-5 şeyin sesi dışında bir olumsuzluk yaşamadım.

Elegance donanım ve keyifli-ferah bir sürüş isterseniz; açılabilir panaromik cam tavan tavsiyemdir.

Şimdiden hayırlı olsun!...

19
Sohbet / Cevap: çamaşir makinasi bozuldu marka öneriniz
« : 09 Aralık 2014, 09:57:52 »
Miele, Electrolux veya bulabilirseniz Almanya üretimli Bosch....

20
Sohbet / Cevap: Bu Kadar Kaza Az Bile!..
« : 08 Aralık 2014, 12:50:00 »
Alıntı yapılan: mustklc;488444
Trafik teröründen sikayet ediyoruz, aksamina da alkol alip yollara cikiyoruz.  Es kaza polis cevirmesine denk gelirsek ustune de ehliyeti kaptirirsak,  hem polise bir guzel sovuyoruz sabah da gelip burada konu aciyoruz " Ehliyetimi  alkolden aldilar, nasil geri alabilirim " diye.  Egoistlik bencillik haf safhada.
Ben kimseye alkol alma demem ,  haddim degil.  Arkadaslarimin cogu alkoliktir, yeri gelir masalarina da otururum.  .Ancak alkol alip da baskasinin hayatina kast edeni kesinlikle anlamiyorum. Alkolik biri gelip o vatandasin sevdiği birisine arabayla vurup oldurse bilmiyorum ne düşünür?


Alkol alıp direksiyon başına geçen ve herkesin canına kast edenlere benim de asla tahammülüm yok...

Bunun yanısıra ara sokaklarda bile 70-80 bazen 100 km ile araç kullanan ruh hastası caniler, önüne çıkacak herhangi bir canlıyı metrelerce ileri fırlatarak canını alan vicdansızlar, trafiğin idamının en fazla 1 yıl içeride yatmak olduğunu bildiği için mi bunu yaparlar?

Bu iki ayaklının ehliyetini almak ne ifade eder? O canlıyı, (bırakın bir insanı kedi bile olsa) kimse geri getirebilir mi?

Bazen; bu kadar kendini kaybedenlerin, adına kaza denemeyecek vahşetin altına imza atanların, gaza basan frene basmayan ayakları, vites büyüten elleri oracıkta halledilse nasıl olur acaba diye düşünüyorum...

21
Sohbet / Bu Kadar Kaza Az Bile!..
« : 05 Aralık 2014, 17:08:40 »
Bazı dost toplantılarında konuşuruz. Trafik belasının terörden beter olduğunu hep söylerim. Yaşadıklarım ve rakamlar hep beni destekler nitelikte ve maalesef günden güne daha da vahim bir hal alıyor herşey...

Artık büyük bir trafik kazası yoksa (25-30 ölümlü gibi) haber bile olmuyor. Benim ruhum daraldı. Gerçekten bir çaresizlik hali var…

Bakın sizlere birkaç can alıcı veri:

İstanbul’da, sadece bir günde 400’e yakın yeni araç trafiğe katılıyorken, Ankara’da da durum hiç farksız değil… (günde 250 aracı geçiyor) Bu durumun bize tek katkısı kazaların artma olasılığını yükseltmek değil mi? (Ülkemizde bir günde 4.000 yeni aracın trafiğe çıktığı da istatistiki bir veri…)

Bana göre problemin ilk basamağı, sokakta yürümeyi dahi bilmeyenlerin araç kullandığı bir ülkeye dönmemiz. Toplum olarak temel problemlerimizden biri de her anlamda saygısızlık… Karşının geçiş hakkına, üstünlüğüne, hepsi bir yana yaşamına saygı yok… Var mı?

Yol vermenin başka bir şey vermekle karıştırıldığı ülkemizde, frene basmak yerine kornaya basmak tercih ediliyor. Sohbet ederken normal bir şekilde konuştuğumuz insanların direksiyon başında 180 derece karakter değiştirdiğine şahit olmayanınız var mı?

Yaşı yaşıma yakın olanlar veya daha büyükler, hatırlasanıza…. Çocukluğumuzda sadece şehirler arası yollarda ölümlü kaza meydana gelmez miydi? Şimdilerde ise, çok iyi araç kullanıyormuş gibi bir de telefonla konuşanlar (hatta mesaj çekenler!) var, bilmiyorlar ki; direksiyon başında telefon kullanmak alkolden daha tehlikeli…

Bebek veya çocuk koltuğu almak bir yana, kucağında onlarla araba kullanan anne-babalar…

Burada hep beraber yüzlerce madde sıralarız da, buna dikkat edip uyanımız kaç kişi?

Yetkili serviste “Abi istersen emniyet kemeri ikazını halledeyim!”den tutun, kırmızı ışıkta geçmeyi kar sayanlara, 2 araçlık park yerine rahatça arabasını bırakıverenlere kadar… Bunlar biziz. Siz de sıralayın, yüreğiniz soğuyacaksa ama bir de düşünelim lütfen! Biz de yapmıyor muyuz zaman zaman…

Peki, çözümü ne bu işin? Benim aklım almıyor artık… Ceza ve denetimin artması mı, eğitim düzeyi mi, böyle gelmiş böyle gider mi? Bilemiyorum. Bilen varsa buyursun bir adım öteye…

Yukarıda anlattığım dost ve arkadaş toplantılarında bir iddiam daha oluyor ama ilk başta herkes anlamsızca bakıyor ilk duyduğunda… Diyorum ki; “Bu kadar trafik kazası az bile!… Allah’tan bazı duyarlı veya anlık uyanık (algısı açık anlamında) sürücüler var. Onun bunun hatasını örtüyorlar da, kıl payı atlatılıyor binlerce kaza daha…

Oysa bilinse; “Arabanızı kullanırken yaptığınız iş, dünyanın en önemli işidir.”

----------------------------------------------------------------------------------

İşin vahameti şu rakamlarda değil mi arkadaşlar?

Sadece 2013 yılında 1.207.354 trafik kazası meydana gelmiş ve bu kazalarda 3.685 kişi yaşamını yitirmiş, 274.829 kişi de yaralanmış. (Bunların kaçı artık yürüyemeyecek durumda, rakam yok!..) YANİ, HERGÜN 10 KİŞİ ARAMIZDAN AYRILIYOR.

161.306 ölümlü yaralanmalı trafik kazalarının % 74,5’i yerleşim yeri içinde % 25,5’i ise yerleşim yeri dışında meydana gelmiş. Ölümlerin % 37,2’si, yaralanmaların % 66,7’si yerleşim yeri içinde gerçekleşirken ölümlerin % 62,8’i, yaralanmaların ise % 33,3’ü yerleşim yeri dışında olmuş. ARTIK ŞEHİRİÇİNDE DE ÖLÜYORUZ.

Trafik kazalarında ölenlerin % 42,8’ini sürücüler, % 39,5’i yolcu, % 17,7’si ise yayadır. ÖLENLER SADECE BİZ DEĞİLİZ. KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANIYOR.

Kazaya neden olan kusurlar içinde sürücü kusurları % 88,7 ile ilk sırada… % 9’unun yaya, % 1’inin yol, %0,9’unun taşıt ve %0,4’ünün yolcu kaynaklı olduğu görüldü. KABAHATİN EN BÜYÜĞÜ BİZE AİT. DİREKSİYON BAŞINDAKİLERE….

Trafik kazaları son 10 yılda yüzde 279 artarken, bu kazalarda ölen insan sayısında azalma gözleniyormuş.

Bunun nedeni sizce sürücü bilinçlenmesi mi, yoksa araçlardaki güvenlik önlemlerinin artması ile bir parça yol koşullarının düzelmesi mi?

HERKESE ve TÜM SEVDİKLERİNE ÖMÜR BOYU KAZASIZ GÜNLER DİLİYORUM.

22
Sohbet / Cevap: Benzin ve motorine indirim geldi.
« : 03 Aralık 2014, 11:36:34 »
Bilenler, duyanlar, takip edenler için tekrar olacak kusura bakmayın… Ama rakamlar çok çarpıcı… Paylaşmadan edemedim.

Dünyada ham petrol fiyatları son 5 ayda yüzde 35’i aşkın, son bir haftada ise neredeyse yüzde 10 ucuzladı. Başka bir değişle, toplamda 3’te 1 oranında fiyatı düştü. Ancak petrol fiyatlarındaki bu düşüş Türkiye’de pompa fiyatlarına sınırlı yansıdı, yansıyor. Yüzde 5 civarı… Aslında sadece basit bir hesapla, Türkiye’de benzinin litresinin 3,3 TL’ye, motorinin ise 2,9 TL’ye düşmesi gerekir. (Hayal tabii!..)

Haziran 2014’te varili 115 dolar olan Türkiye’nin de ithal ettiği Brent tipi petrol 72 dolar seviyesine indi. Ancak petroldeki bu ucuzluk, akaryakıt vergilerinin yüksekliğinden ötürü iç piyasadaki benzin ve mazot fiyatlarına daha düşük oranlarda yansıyor.

Temmuz 2014 itibarıyla 1 litre benzinin 1,65 TL olan rafineri çıkış fiyatı; Ekim 2014 itibarıyla yüzde 14,5 düşüşle 1,41 TL’ye geriledi. Ancak benzinin fiyat oluşumu içinde yer alan vergi ve paylar aynı kaldığı ya da artırıldığı için pompa fiyatındaki düşüş çok daha düşük kaldı.

1 litre benzinin Temmuz’da 5,05 TL olan pompa fiyatı Ekim’de 4,81 TL ile sadece yüzde 4,8 oranında düşmüş oldu. Temmuz’daki 4,40 TL’lik düzeyinden, Ekim’de 4,26 TL’ye gerileyen 1 litre motorinde ise bu dönemde pompada sadece yüzde 3,2’lik ucuzlama yaşandı.

Ekim 2014 itibarıyla benzinde 4,81 TL olan nihai fiyatın sadece yüzde 29,3’ü ürün maliyeti iken, fiyatın yüzde 61’lik kısmı vergilerden oluştu. Ham petrolde ucuzlama yaşansa bile sürekli ayarlanan yüksek maktu ve nispi vergiler nedeniyle akaryakıtta ucuzlama hayal oldu.

Akaryakıta zam yaparken dünya petrol fiyatlarındaki artışı gerekçe gösterenler, ham petrolde son 5 ayda yaşanan sert düşüşü ise benzin, motorin fiyatına yansıtmıyor.

Anlayacağınız; hala dünyanın en pahalı akaryakıtını kullananlardanız, şükürler olsun!..

23
Sohbet / Cevap: 54 Kentte Kış Lastiği Zorunlu
« : 14 Kasım 2014, 15:09:00 »
KIŞ LASTİĞİ KULLANIM ORANI 2,5 KAT ARTTI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Bakanlık konferans salonunda düzenlenen Posta Hizmet Sağlayıcılar Yetki Belgesi Verilmesi Töreni'nin ardından soruları cevapladı.

Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçları kapsayan zorunlu kış lastiği uygulamasına ilişkin soru üzerine Elvan, 1 Aralık 2014 itibariyle söz konusu uygulamanın başlayacağını ifade ederek, aldıkları tedbirler sayesinde le kış lastiği kullanım oranlarında 2,5 kat artış olduğunu söyledi.

Kış lastiği uygulamasının önemine anlatan Elvan, "Bu uygulamayla geçmiş yıllarda yaşanan tır, kamyon gibi büyük araçların kayarak yolu kapatma gibi olaylarını artık çok az görüyoruz. Bu da kış lastiğinin zorunlu hale getirilmesiyle bu seviyeye ulaştı. Dolayısıyla biz, yaptığımız uygulamadan dolayı memnunuz. Herhalde kullanıcılar ve vatandaşlar da memnundur."

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27576990.asp

24
Sohbet / Cevap: 54 Kentte Kış Lastiği Zorunlu
« : 13 Kasım 2014, 17:24:13 »
Alıntı yapılan: ssforever1016;484865
Peki Arkadaşlar Kış Lastiği Varken Zincir Soruyorlar Mı?


Zincir, takoz ve çekme halatı her daim zorunlu...

25
Yeti / Cevap: Kışlık Pabuçlar Tamam!
« : 13 Kasım 2014, 17:19:05 »
Alıntı yapılan: enoktakenokta;484820
Doğrusunu yapmışsınız, benim lastik 5 yıl öncenin lastiği, o zaman Continental'in en yeni lastiğiydi. TS 850 sanırım 1-2 yıl oluyor çıkalı, mutlaka benimkinden daha iyidir. Hatta şu an Türkiye'de satışa girdi mi emin olmamakla birlikte TS 850P performans serisi de mevcut.


Ben TS850 ile TS850P arasında kaldım. Bir miktar araştırdım. P deseni asimetrik ve yol tutuşu bir lokma daha önde ve performans ağırlıklı bir lastik... Lakin henüz benim ebatın Türkiye'ye ithalatı yapılmadığını öğrendim ve TS850'yi tercih ettim. Diğer ebatlarda bu durum var mı, bilemiyorum.

Bir de ilginç bir not... TS850P'nin yanında MO ve AO diye bir ibare vardı. Açılımı da "Mercedes modelleri için", "Audi modelleri için" demekmiş.

26
Sohbet / Cevap: 54 Kentte Kış Lastiği Zorunlu
« : 13 Kasım 2014, 11:59:09 »
Bir husus daha...

Genelde bütün lastikler ilk yıl aynı performansa sahipler… Ne oldukları, ikinci ve de özellikle üçüncü yıl ortaya çıkıyor. İşte bu noktada, aldıkları parayı hak edenler ve etmeyenleri görüyoruz ve atalarımız haklı çıkıyor: “Ucuz etin yahnisi yenmez” veya “Ucuzdur var bir illeti, pahalıdır var bir hikmeti!..

Elbette marka adının bir lastikte artı maliyeti var. (bütün ürünlerde olduğu gibi…) Ama bununla beraber, ürün kalite düzeyini korumanın da o firmaya maliyeti var. Bu da haliyle biz tüketicilere yansıyor maalesef…

Aslında basit bir matematikle de bu durum hesaplanırsa, A sınıfı lastiklerin o kadar da maliyetli olmadıkları ortaya çıkabilir: A sınıfı ortalama 400.- TL’lik bir lastiği 3 sene güvenle kullandığınızı düşünürsek, yıllık maliyeti yaklaşık 135.- TL olur. (veya 4 yıla / 100.- TL) B sınıfı ortalama 250.- TL’lik bir lastiği de 2 sene güvenle kullandığınızı düşünürsek, yıllık maliyeti yaklaşık 125.- TL olur. (veya 3 yıla / 85.- TL)

Aradaki cüzi farka da değer herhalde… 25 yıllık tecrübem bana bunu öğretti.

27
Yeti / Cevap: Kışlık Pabuçlar Tamam!
« : 13 Kasım 2014, 11:48:06 »
Genelde bütün lastikler ilk yıl aynı performansa sahipler… Ne oldukları, ikinci ve de özellikle üçüncü yıl ortaya çıkıyor. İşte bu noktada, aldıkları parayı hak edenler ve etmeyenleri görüyoruz ve atalarımız haklı çıkıyor: “Ucuz etin yahnisi yenmez” veya “Ucuzdur var bir illeti, pahalıdır var bir hikmeti!..

Elbette marka adının bir lastikte artı maliyeti var. (bütün ürünlerde olduğu gibi…) Ama bununla beraber, ürün kalite düzeyini korumanın da o firmaya maliyeti var. Bu da haliyle biz tüketicilere yansıyor maalesef…

Aslında basit bir matematikle de bu durum hesaplanırsa, A sınıfı lastiklerin o kadar da maliyetli olmadıkları ortaya çıkabilir. Ortalama 400.- TL’lik bir lastiği 3 sene güvenle kullandığınızı düşünürsek, yıllık maliyeti yaklaşık 135.- TL olur. (veya 4 yıla / 100.- TL) B sınıfı ortalama 250.- TL’lik bir lastiği de 2 sene güvenle kullandığınızı düşünürsek, yıllık maliyeti yaklaşık 125.- TL olur. (veya 3 yıla / 85.- TL)

Aradaki cüzi farka da değer herhalde… 25 yıllık tecrübem bana bunu öğretti.

28
Sohbet / Cevap: 54 Kentte Kış Lastiği Zorunlu
« : 12 Kasım 2014, 16:14:22 »
Sadece birkaç hususu belirtmek istiyorum. Trafik polisi değilim, lastik satıcısı değilim.

Trafik kurallarına riayet etmenin şimdiye kadar bildirilmiş bir sakıncası yok!.. Dolayısıyla bazı uygulamaların yasa veya ceza zorlaması ile değil, hem kullandığımız araçta taşıdığımız canlara hem de karşımızdaki hayatlara saygıdan ötürü yapılması gerekir, diye düşünüyorum.

Kırmızı ışıkta geçip de polis bunu görmeyince, nasıl bunu kar saymıyorsak; diğer kuralların da bir mantığı olduğunun bilinmesinde fayda var.

Kış lastiğinin 7 derecenin altında takılmasını önerenler, bunun normal lastiğin lastiğin yola tutunmasının azalmasından ötürü tavsiye ediyor. Yani koca kış kar yağmadan geçse de, yağışsız havada da kış lastiğinin bir artısı var. Bunun dışında da kar, buz ve çamur üzerindeki tutunma ve frenleme kabiliyetlerinin üstünlüğü var.

Kaskoya da binlerce TL verip, kullanmayınca hayıflanmıyoruz, Allah gerektirmesin diyoruz. Kış lastiğini belki biraz da kasko gibi görmek gerek…

Evet, kış lastiği takmamanın kişiye tek artısı cebinden çıkacak paranın yerinde durması olur. Doğrudur, ülkemizde Sibirya veya İskandinav ülkeleri şartlarını yaşamadığımız için, kış lastiği bize yılda bir-iki, bilemediniz üç kez çok kritik durumlardan kurtarabiliyor. Ama karşınızda da bir araç var ve o da sizinle aynı fikre sahip değilse (kış lastiği takmamışsa) dünyanın en iyi lastikleri sizde olsa kaç yazar!..

Elbette kişinin maddi durumu kış lastiği almaya elverişli olmayabilir ya da böyle bir şeyin yararına inanmıyor olabilir. Bu durumdaki naçizane tavsiyem de, en az karakış koşullarında araç kullanmaktan bir müddet kaçınılmasıdır.

30
Yeti / Kışlık Pabuçlar Tamam!
« : 12 Kasım 2014, 11:03:07 »
Cumartesi Ankara Keskin Lastik'ten 4 adet Continental TS850 lastik aldım. Eski lastikleri 30 TL karşılığı konaklattırıyorlar. (Lastik Otel'miş hizmetin adı, o bakımdan...) Kış sonu (Nisan ortaları) 50 TL karşılığı değişim olacak.

Ebat itibariyle biraz pahalı ama bir tanıdığımın lastikle ilgili sözü hep kulağımda; "Netice itibarıyla 4 tane avuç içi kadar alanla yaşama tutunuyorsun... Ucuzuna kaçma!.." Onun için taksit-maksit aldık.

Ebat: 225/50 R17 Maliyet: 395.- TL x 4 (Araştırmalarım sonucu en ekonomik TS850 Keskin'de)

Diğer A sınıfı lastikler de aşağı yukarı aynı fiyat zaten... Michelin, Bridgestone, GoodYear, Pirelli, Dunlop vs. B sınıfı lastikler de 300 TL civarı...

Bilenler bilir de, bilmeyenlere bir hatırlatma olsun!.. 1 Aralık itibarıyla biz hususi oto sahipleri için de kış lastiği zorunluluğu var 54 ilde... Onun için fazla yığılma ve ürün bulamama riskine karşı, bir an önce kış lastiğinizi taktırın/satın alın...

Sayfa: 1 2 3