škodaturkey.com
GENEL => Paylaşım => Konuyu başlatan: Levcho - 10 Aralık 2018, 16:05:04
-
https://www.bloomberght.com/haberler/haber/2179462-volkswagen-turkiye-de-fabrika-yatirimi-yapacak
10 Aralık 2018 Pazartesi, 11:43 Güncelleme: 10 Aralık 2018 Pazartesi, 11:45
Alman otomobil üreticisi Volkswagen (VW), Türkiye'de yıllık 5 bin kişilik istihdam sağlayacak bir fabrika yatırımına hazırlanıyor. Bir süredir Almanya'daki üretim tesislerinde elektrikli modellerine yer açmak için farklı arayışlar içinde olan VW, fabrika yatırımı için Bulgaristan ve Türkiye arasında seçim yaptı. Kaynaklar, Türkiye'nin seçilmesinde ülkenin otomobil üretimi konusundaki bilgi birikiminin etkili olduğunu belirtiyor. 2022 yılında faaliyete geçecek VW'nin Türkiye tesisi, ilk etapta grubun bünyesindeki Skoda ve Seat modellerinin üretimini üstlenecek.
Yaklaşık 10 yıldan fazladır Türkiye'ye yatırım için ikna edilmeye çalışılan Alman otomobil devi Volkswagen (VW) konusunda sona gelindi. Türkiye'de fabrika açmaya karar veren Alman marka, ilk etapta Skoda ve Seat modellerini üretecek.
Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın haberine göre, VW mevcut fabrikalarında elektrikli modellerine yer açmak için bir süredir yeni bir üretim tesisine ihtiyaç duyuyor. Alman basınında çıkan haberlere göre, bu kapsamda yatırım için Bulgaristan ve Türkiye'yi radarına alan Alman üretici, otomobil üretimindeki tecrübesi ve sahip olduğu bilgi birikimi sebebiyle tercihini Türkiye'den yana kullandı.
Volkswagen'in Türkiye'ye yatırım kararı, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinin ardından geldi. Öyle ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eylül ayındaki Almanya ziyareti sonrası yumuşayan ilişkiler, yatırımlara hız kazandırdı. İlk olarak Ekim ayında, Alman Siemens'in liderliğindeki konsorsiyumun, Türkiye'nin demir yolu ağını modernleştirmesi ve yüksek hızlı tren hattı sayısını da artırması hedeflenen 35 milyar dolarlık yatırımı gündeme geldi. Yaklaşık 2 ay sonra gelen Volkswagen'in yatırım kararının da, ilişkilerin normalleşmesinin etkisiyle alındığı söylenebilir.
2022'DE ÜRETİME BAŞLAYACAK
2022 yılında faaliyete geçmesi beklenen VW'nin Türkiye fabrikasına yaklaşık 5 bin kişiye istihdam sağlanması bekleniyor. Grubun bünyesindeki birden fazla markanın modellerini üretecek fabrikada, ilk etapta bantlardan Skoda Karoq ve Seat Ateca'nın inmesi planlanıyor.
Söz konusu iki model VW grubu markalarından Skoda'nın Çekya'daki Kvasiny tesisinde üretiliyor. Kvasiny'deki üretimin Türkiye'ye kaydırılmasının ardından ise, Alman markanın Almanya'daki Emden ve Hannover fabrikalarını elektrikli modellere ayırarak Passat'ın üretimini Kvasiny'e çekeceği belirtiliyor.
TİCARİ İÇİN OTOSAN'I DÜŞÜNÜYOR
Elektrikli modellere geçis planlarını hızlandıran VW, bir süre önce Ford ile işbirliğine gidebileceğini duyurmuştu. Bu kapsamda Alman markanın ticari modeli Transporter'in üretimini Ford'un Transit modelinin üretildiği Gölcük'teki Otosan fabrikasına kaydırarak, hem maliyetleri düşürmeyi hem de mevcut fabrikalarında elektrikli modellere yer açmayı planladığı bildirilmişti.
-
Valla çok sevindim. Ceo olup demeç veresim var o derece :D
-
Bu konu ile ilgili diğer konudaki mesajımda da belirttiğim gibi, 10 senedir gelmeyen, ikna edilemeyen almanlar, hemide üstelik kriz ortamı dedikleri bir zamanda, bayram değil seyran değil enişte beni niye öptü sorusunu akla getirmiyor mu?
Amaç bizim pazara yakın olmaktan da öte, içine girmek, yerli üretimi engellemek! Nuri Demirağ olayını hatırlayalım. 1940'lar, uçak yapan ve uçuran, yurtdışından sipariş alan bir Türkiye, "siz neden uğraşıyorsunuz bizde daha ucuz" sözlerine kanan, zamanın satılmışları geleceklerini, yani bizleri satıp uçak fabrikasının kapanmasını sağladılar. Sonuç; aradan 70-80 sene geçmesine rağmen halen bırak uçağı araba dahi yapamayan bir Türkiye! İnşallah hem arabada hem uçak ve helikopterdeki geliştirmeler sekteye uğramaz ve çoook çok geç olsa da, geriden gelsek de, yüzde yüzü de bizim olmasa da bunları biz yaptık diyebileceğimiz milli eserlerimiz olur.:ok:
-
Yerli otomobil bir hayal şu saatten sonra. Piyasa oturmuş marka bilinirliği ve güvenilirliği, servis ağı, kurumsal kimlik pek çok parametre etkili dünyaya açılmak için. Eğer yapılırsa ya güçlü bir markayla ortak olacak ya da ufak bir pazar payıyla kısıtlı bölgelerde satılacak. Aslında avrupalı devlerle aynı pazarda zaten yarışamayacak. Nedeni kalite vs değil nedeni kendini kanıtlamış, fabrikaları max a yakın verimlilikte çalışan markalar ile rekabete girememe olacaktır. Bu yatırıma bir parmak bal çalmak demeyelim 250 euroluk işçi bulabilmesi diyelim.
-
Yüksek döviz kuru da bir yerde düşük maliyet demek tabi ki. Diğer markalarla rekabet için aynı özelliklerdeki ürünler arasında maliyetin düşük olması gerekiyor.
-
Yerli üretimi baltalamak mı ????? :) :) :)
Yerli üretebildiğimiz ne var ki, hele ki bu kulvarda. Zaten üretim için yatırıma ne gerek var. Adamın arge yapıp ürettiği herşeyden adamın satış fiyatından çok vergi alıp bu açığımızı kapatıyoruz :) :)
Bence güzel yatırım, TR'de üretiliyor diye ÖTV yi daha da yükseltirler artık :) Dünyanın geri kalanı da ucuz işçilik ile düşük fiyattan almaya devam eder.
-
Yerli otomobil bir hayal şu saatten sonra. Piyasa oturmuş marka bilinirliği ve güvenilirliği, servis ağı, kurumsal kimlik pek çok parametre etkili dünyaya açılmak için. Eğer yapılırsa ya güçlü bir markayla ortak olacak ya da ufak bir pazar payıyla kısıtlı bölgelerde satılacak. Aslında avrupalı devlerle aynı pazarda zaten yarışamayacak. Nedeni kalite vs değil nedeni kendini kanıtlamış, fabrikaları max a yakın verimlilikte çalışan markalar ile rekabete girememe olacaktır. Bu yatırıma bir parmak bal çalmak demeyelim 250 euroluk işçi bulabilmesi diyelim.
Abi haberde yerli otomobille ilgili bir şey göremedim fakat dediğine tamamen katılıyorum. Zaten otomotiv sektörü tamamen farklı bir yönelimde bu aralar. Sektörün geleceği sürücüsüz otomobiller, Tesla, Ford gibi en büyük firmalar bu teknoloji üzerine yoğunlaşmış durumda. Bizim bu yerli otomobil üretilene kadar sürücüsüz otomobiller yollarda olacak çoktan. Geçen bir röportajda izledim, Will Smith, Ashton Kutcher falan film çekerken kullanıyorlar bu ''self driving mobile home'' (https://tranio.com/articles/self-driving-mobile-homes-how-driverless-cars-will-change-the-property-market_5354/) denen zırtı, bildiğin ev konforu :D Emlak sektörünü bile etkileyecek gibi duruyor bu teknoloji, ''ev gibi araba'' deyimi gerçek olacak yani.
-
Haber ajanslarına düşmeye başladı. resmi açıklamanın akşam üstü yapılacağı tahmin ediliyormuş.
VW yatırım için Türkiye'yi, İzmir yada civarını tercih etmiş. Bu karada VW'in %17 hakim ortağı Katar'ın etkin rol oynadığı vurgulanmış.
Türkiye için doğrudan yatırım çekmesi, VW gibi bir devin bizi tercih etmesi beraberinde başka firmalara da ilham kaynağı olacaktır. Ülkem adına çok sevindirici bir haber.
Bizi tercih etmesinde ki en büyük sebebin ise bence; fosil yakıtlı motorların terk ediliyor olması, bunları Afrika gibi yerlere satmak için bir yerde üretiminin yapılması gerektiği ve kalifiye iş gücüne, geçmişe dayanan tecrübeye ihtiyaç oldudğu. Bu da bizde...
hayırlısı olsun.
-
Opel satışa çıkarıldığında, Türkiye alsaydı; şu an PSA yerine devletimizin iştiraki bir şirket kar ediyor olacaktı. PSA ilk başta kazıklandığını düşündüğünü açıkladı ancak bu sene Opel'in satışlarından memnunlar ve kar açıkladılar.
Yerli otomobil üreticileri zaten yok ki neyi baltalayacaklar. Gidişatımız gidişat değil. Dizel tren motoru ürettik demekle yerli üretim olmuyor. Önemli olan teknoloji geliştirmek. Size bir örnek sunayım mesela.
Bosch, Mercedes ve VW ile beraber dizel emisyon skandalından dolayı yeni teknoloji geliştiriyor. Bu sayede dizelin namını kötüleyen NOX gazlarının bertaraf edilmesi için aşağıdaki fotoğraftaki prototipi yaptılar. Bunu daha da geliştirdiklerinde, ellerinde dünyaya satacakları bir başka ürün daha olacak. Tıpkı Bluemotion'ın aslında sonradan gelmiş bir teknoloji olması gibi. Şu an yeni skoda'larda CR değil SCR olarak bir isimlendirme var. Bu da dizel modellerdeki emisyon gazlarını düşürüldüğü modellerin yeni adları.
''Avrupa elektrikli otomobile yöneliyor'' algısı da geçenlerde çürütülen bir diğer argümandı. Almanya'dan gelen kuzenim bile dizel araç sahipleri kara kara düşünüyor diyordu. Ancak işin aslı öyle değil. Geçen sene Almanya'da, dieselgate skandalına rağmen satış rakamları artan dizel araçlar oldu. Toplamda da dizel daha çok satıldı. En çok satılan model VW Golf.
(https://i.imgyukle.com/2019/07/12/kURGDo.jpg)
-
Opel satışa çıkarıldığında, Türkiye alsaydı; şu an PSA yerine devletimizin iştiraki bir şirket kar ediyor olacaktı. PSA ilk başta kazıklandığını düşündüğünü açıkladı ancak bu sene Opel'in satışlarından memnunlar ve kar açıkladılar.
Yerli otomobil üreticileri zaten yok ki neyi baltalayacaklar. Gidişatımız gidişat değil. Dizel tren motoru ürettik demekle yerli üretim olmuyor. Önemli olan teknoloji geliştirmek. Size bir örnek sunayım mesela.
Bosch, Mercedes ve VW ile beraber dizel emisyon skandalından dolayı yeni teknoloji geliştiriyor. Bu sayede dizelin namını kötüleyen NOX gazlarının bertaraf edilmesi için aşağıdaki fotoğraftaki prototipi yaptılar. Bunu daha da geliştirdiklerinde, ellerinde dünyaya satacakları bir başka ürün daha olacak. Tıpkı Bluemotion'ın aslında sonradan gelmiş bir teknoloji olması gibi. Şu an yeni skoda'larda CR değil SCR olarak bir isimlendirme var. Bu da dizel modellerdeki emisyon gazlarını düşürüldüğü modellerin yeni adları.
''Avrupa elektrikli otomobile yöneliyor'' algısı da geçenlerde çürütülen bir diğer argümandı. Almanya'dan gelen kuzenim bile dizel araç sahipleri kara kara düşünüyor diyordu. Ancak işin aslı öyle değil. Geçen sene Almanya'da, dieselgate skandalına rağmen satış rakamları artan dizel araçlar oldu. Toplamda da dizel daha çok satıldı. En çok satılan model VW Golf.
Dizelgate konusunda şahsi görüşüm.
VW'nin kurban gittiği Dizelgate skandalı, tamamen VAG grubunun yükselişi kesmek için düzenlenmiş bir komploydu. Dizel emisyonunu düşüren o kadar teknolojiler varken ve dunya üzerinden o kadar fazla doğa katili kamyon ve ağır iş makinası varken, bazı lobiler gözünü VAG grubuna dikti ve harekete geçti. Ancak çok etkili olduklarını sanmıyorum, elbette ki VAG bu durumdan finansal olarak sarsıldı, ancak yükselişi devam edecektir.
-
Dizelgate konusunda şahsi görüşüm.
VW'nin kurban gittiği Dizelgate skandalı, tamamen VAG grubunun yükselişi kesmek için düzenlenmiş bir komploydu. Dizel emisyonunu düşüren o kadar teknolojiler varken ve dunya üzerinden o kadar fazla doğa katili kamyon ve ağır iş makinası varken, bazı lobiler gözünü VAG grubuna dikti ve harekete geçti. Ancak çok etkili olduklarını sanmıyorum, elbette ki VAG bu durumdan finansal olarak sarsıldı, ancak yükselişi devam edecektir.
Komplo olduğuna pek katılmıyorum. Çünkü araçlar muayeneye girdiğini anlayabilen bir yazılıma sahiplerdi. Araç test edildiğini anladığı için NOX gazlarının emisyonu değerleriyle oynayabiliyor ve testi aldatabiliyordu. Bu amerikanın eline koz sağladı. Bu ne kadar zamandır var tam emin değilim, yani ortaya çıktığı zamanlama bu komplo teorilerine yol açmış olabilir. VW, zaten hile yaptığını da kabul etti. Amerika gibi kyoto protokolünü imzalamayan bir devletin, bu hareketi tabi ki ters. Tabi amerika bu kadar çevreci olmamasına rağmen, Clair Cameron Patterson'ın kurşunsuz benzini savunduğu ve kabul ettirdiği bir ülke.
Asıl konumuza gelirsek... VW, Türkiye'ye gelerek, Renault ve Toyota'nın önünü kesmek istiyor olabilir. Renault hem binek ve ticaride çok başarılı satış rakamlarına sahip. Toyota'da sağlamlık ve güvenilirlik anlamında tüketicilerin yıllardır tercih ettiği bir marka. Honda ise Türkiye'den ve İngiltere'den maliyetler nedeniyle çekileceğini açıkladı. Araçları Japonya'da üretip satmayı daha uygun görüyorlar. VW bir de Ford ile anlaşarak üretim maliyetlerini düşürme çabasında. Ford'un da ticari araçlarda Türkiye'de oturmuş kabul görmüş bir değeri var. Pazar payını arttırmak için VW tüm ensturmanlarını kullanıyor.
-
Komplo olduğuna pek katılmıyorum. Çünkü araçlar muayeneye girdiğini anlayabilen bir yazılıma sahiplerdi. Araç test edildiğini anladığı için NOX gazlarının emisyonu değerleriyle oynayabiliyor ve testi aldatabiliyordu. Bu amerikanın eline koz sağladı. Bu ne kadar zamandır var tam emin değilim, yani ortaya çıktığı zamanlama bu komplo teorilerine yol açmış olabilir. VW, zaten hile yaptığını da kabul etti. Amerika gibi kyoto protokolünü imzalamayan bir devletin, bu hareketi tabi ki ters. Tabi amerika bu kadar çevreci olmamasına rağmen, Clair Cameron Patterson'ın kurşunsuz benzini savunduğu ve kabul ettirdiği bir ülke.
Asıl konumuza gelirsek... VW, Türkiye'ye gelerek, Renault ve Toyota'nın önünü kesmek istiyor olabilir. Renault hem binek ve ticaride çok başarılı satış rakamlarına sahip. Toyota'da sağlamlık ve güvenilirlik anlamında tüketicilerin yıllardır tercih ettiği bir marka. Honda ise Türkiye'den ve İngiltere'den maliyetler nedeniyle çekileceğini açıkladı. Araçları Japonya'da üretip satmayı daha uygun görüyorlar. VW bir de Ford ile anlaşarak üretim maliyetlerini düşürme çabasında. Ford'un da ticari araçlarda Türkiye'de oturmuş kabul görmüş bir değeri var. Pazar payını arttırmak için VW tüm ensturmanlarını kullanıyor.
Ortada bir gerçek var (testi aldatma) ve bunu VW inkar etmedi zaten. Bunu biliyoruz. Komplo zaten bu konu ile ilgili değil.
Benim görüşüm ; Emisyon sorunlu modeller olan başka markalar da çıktı ortaya daha sonra, ancak çok fazla dillenmedi. Asıl benim demeye çalıştığım şudur. VW kara koyun olarak seçilip, başka markalarda da emisyon sorunu olmasına rağmen, VW ortaya sürüldü ve ticari hızı kesilmek amaçlı komploya kurban gitti. Amerika daki japon lobisi oldukça güçlü. Japon araç üreticilerin kârlılığı azaldığı ve VW'nin globaldeki gözardı edilemez yükselişini bu şekilde yavaşlatmış oldular. Nitekiminde japon firmaları da ArGe çalışmalarını hızlandırdı ve dizelgate skandalına paralel olarak pazarda eski saygınlığını kazanmak için gaza bastılar.
Diğer konu ; Özellikle Türkiye'de toyota'nın adı artık eskisi gibi telafüz edilmiyor. Filo araçları toyota kiralamaya artık eskisi gibi yanaşmıyor. Corolla D4D M/M ile olan kendi tecrübem ile de toyotanın eski saygınlığı kalmadığını düşünmekteyim.
Avrupa pazarında da toyota çok revaçta bir marka değil.
VW'nin hedefi bence liman kentine fabrika kurarak, kaliteli ve tecrübeli iş gücü ve yan sanayi pazarından faydalanıp üretim yapmak ve doğrudan limandan yükleme yaparak güney yarım küreye daha hızlı bir şekilde ve düşük maliyetli araçlar pazarlamaktır. Afrika'daki fabrikanın üretim kapasitesinin düşük olduğu biliniyor, ayrıca yan ürünlerin kalitesi konusunda sorunlar olduğu bilgisini okumuştum internette. :gaz:
-
Aslında Türkiye'de Toyota'nın adının az geçmesi, son dönemlerde ülke içindeki dizel motorlu araçlara olan rağbetten kaynaklı. Toyota'nın dizel motorlarına baktığımızda Corolla gibi bir araçta 90 bg gücünde şanzımanı pek beğenilmeyen bir kombinasyon var. 90 bg üstü sadece Avensis'lerde kullanıldı. Toyota, bundan sonra elektrikli ve hibrit araç pazarına yöneleceği için son kasa Corolla'da dizel seçeneğine de yer vermedi. Tam anlamıyla Türkiye pazarında tutmayı henüz başaramayan hibrit sistemle, piyasadaki payını arttırmaya çalışıyorlar. Toyota'nın hakimiyeti, amerika, afrika ve ortadoğu. Hatta kurak bölgelerde daha çok tercih edilen bir marka.
VW yan ürünlerini bilmem ama Meksika'dan gelen Jetta'yı hiç beğenmiyorum. İleride, Jetta Türkiye'de tutuluyordu bir ara diye üretimini buraya çekerler mi bilmem. Transporter, Ford ortaklığından dolayı Türkiye'de üretilebilir. Şimdilik küçük SUV tipi aile araçlarına yönelecekler belli ki.