škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - beytullah

Sayfa: 1 2 3 4 5
31
Üye Atölyesi / yeni ampüller takıldı....
« : 20 Haziran 2009, 17:29:58 »
Bugün emre den aldığım ampülleri taktırayım dedim… parklara beyaz led almadan takmak istemiyodum…. Bugün hallettik nihayet…:ok: önce şantiyeye gidip fabia yı bi temizleyip parlattım..:wsh2:
 
Önce ofisin önünde içini temizledim.
 

 

 
içini hallettikten sonra makine ikmalde yıkama yağlamaya çektim…
 

 
şampuan…
 

 

 

 

 
düzcede kapanan skoda servisin ustası Hüseyin usta dükkan açtı… şantiyede işim bitince sanayi ye onun yanına gittim… beraber parklara 4 lü led aldık… plakalıklarada led aldık… hepsi aradan çıkmış oldu… çok da güzel oldu…:ok:
 

 

 

 

 

 

 

32
Paylaşım / Kızılcığın etkisi kanıtlandı
« : 16 Haziran 2009, 23:35:36 »
Kızılcıktaki C vitamini ve antioksidanın kansere yakalanma riskini azaltıyor.

Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü ve Atatürk Üniversitesi ile Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültelerinin işbirliğinde gerçekleştirilen araştırmada, kızılcıktaki C vitamini ve antioksidanın kansere yakalanma riskini azalttığı kanıtlandı.

Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Kadir Uğurtan Yılmaz, ''Kızılcık Genetik Kaynaklarının Toplanması ve Korunması Projesi'' ile Türkiye'deki yaklaşık 60 kızılcık türünün koruma altında bulundurulduğunu söyledi.



Enstitüde koruma altında bulundurulan kızılcık türlerinden 16'sı üzerinde, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Ercişli ve Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Kafkas'la birlikte yürüttükleri araştırma kapsamında kızılcık meyvelerinin biyokimyasal içeriklerine
bakıldığını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:


Araştırma sonunda kızılcıkların antioksidan madde ve C vitamini içeriklerinin birçok meyve türüne göre çok daha yüksek değerlerde olduğu belirlendi. Çalışma ile bir insanın günlük C vitamini ihtiyacının yarısının 100 gram kızılcık tüketilerek karşılanabileceği de tespit edildi."

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

C vitamini ve antioksidan maddelerin insan sağlığı açısından önemine dikkati çeken Yılmaz, şu bilgiyi verdi:

"Bu maddelerin kızılcıklarda çok yüksek miktarlarda olduğunun tespit edilmesi sonucu, kızılcıkların kansere yakalanma riskini azalttığı ve kızılcığın kansere ve daha bir çok hastalığa karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ortaya koydu."


NTVMSNBC

33
Videolar / DÜZCE
« : 16 Haziran 2009, 20:07:13 »
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1157802498052&oid=89405379215&ref=mf
 
kısa ama güzel video...
37. saniyede en sağdaki beyaz apartmanda oturuyorum...:kiki:

34
Paylaşım / En saçma gelenekler
« : 16 Haziran 2009, 15:38:24 »

 
1. Ölüyü yemek
Hinduizm'in Aghoris mezhebine inanıp Shiva'ya tapanlar onu en büyük tanrı olarak görürler Shiva'nın herşeyi yarattığına inandıkları için ne cinsellik ne alkol ne de uyuşturucu onlar için tabu değildir ve herşeyi yaparlar. Ancak geleneklerini tuhaf kılan şey ise aynı zamanda yamyam olmaları ve tapınaklarının ölüleri yakma yeri olması.Bir Aghori ölü yakma yerinde yaşar ve hayatını orada devam ettirebilir. Orada ölen kişinin giysilerini, yakmak için odun bulabilir ve nehirden kendine yemek çıkartabilir. Bir insan öldüğü zaman Aghori kendini yakılan cesedin külleriyle kaplar ve ölü için meditasyon yapar.Ancak Aghori hayatının en şok edici tarafı ise yamyamlıklarıdır. Bir Aghori nehirde bulduğu ölü bedenleri toplar, uzuvlarını gövdesinden ayırır ve çiğ olarak yer.

2. Bebek savurma
Hindistan'ın Maharashtra bölgesindeki Solapur'da her sene ebeveynler toplanarak bebeklerini 15 metrelik bir apartmanın çatısından aşağı atar. Bebekler diğer köylüler tarafından gerilen bir çarşafa düşer. Ebeveynler bunu yaparak bebeklerinin sağlıklı uzun bir ömür geçireceklerine inanır.
Çoğunlukla müslümanlar tarafından yapılır ancak bazı Hintli ailelerde bu olaya katılır.


3. Erkekliğe geçiş
Brezilya'nın Amazon bölgesinde yaşayan Satere-Mawe insanları, erkek çocukları için acı verici bir geleneğe sahiptir. Bir ‘erkek' olmak için erkek çocuk elini içinde bir sürü kurşun karıncasının bulunduğu dokuma eldivene sokmak ve elini tam olarak on dakika boyunca orada tutmak zorundadır. Bu karıncanın sokması anında verdiği acı doğadaki en acı verici ısırıklardan birisidir. Erkekliğe geçme yaşına gelen çocuk bunu yirmi kere belli bir süre boyunca tekrarlar.



 
4. Muharrem ayı yası
Hz. Muhammet'in büyük oğlu Hüseyin İbn-i Ali'yinin ölümü anısına Şii'ler caddelere çıkarak kendilerini özel olarak tasarlanmış ve üzerinde bıçaklar ya da jiletler bulunan zincilerle kamçılarlar.Bazı gruplar ise başlarına bıçaklarla çizerler. Çocuklar da bu anmaya aileleri tarafından zorla katılır. Bu olay çoğunlukla Bahreyn, Pakistan, Hindistan ve Irak'ta olur.



 
5. Sallanan tabutlar

Filipinler Sagada'da bulunan kireç taşlarından oluşmuş mağaralar, bölgenin ölülerinin evleri olarak kabul ediliyor. Bir çok insan mağaralara gömülürken, uzun zamandır süre gelen bir geleneğe göre, tabutlar da ölünün gömüldüğü mağaranın dışına asılıyor.


 
6. Yanamamö Külünü Yemek
Yanamamö, Venezüela ve Brezilya'da bulunan büyük bir kabiledir. Hiç bir şekilde modern hayat onlara ulaşmamıştır ve halen eski geleneklerini korumaktadırlar. Onlardan birisi de ölülerin küllerini ve kemiklerini Yanamamö dini gelenekleri ölü bedenin hiç bir parçasının kalmamasını emredir. Bu nedenden dolayı bir Yanamamö öldüğünde cansız bedeni yakılır ve kemikleri kırılır. Artıklar aile arasında paylaşılır ve yenilir. Bedenin hiçbir parçasının kalmaması gerektiğinden külleri barındıran küp de yok edilir.


 
7. Ölüyü beslemek
Vatikan ve antik Roma mezarlıklarında yakın zamanda yapılan kazılarda uzun zamandır unutulan bir gelenek ortaya çıkarıldı: Romanlar, ölüleriyle beraber yemek yer ve hatta onları beslerlerdi. Mezarların bir çoğunda, kabrin dışından ölünün vücuduna uzanan bir boru bulunuyor. Bu boru sayesinde ölüye şarap, bal ve diğer yiyecekler iletiliyordu. Roman mezarlarındaki borulara benzer cisimler ayrıca İngiltere'de de ortaya çıtkı. Antik Romanlar sık sık ölülerinin mezarının yanında piknik yaparlardı çünkü ölen kişinin de onlarla beraber beslendiğine inanırlardı.



 
8. Namai Tükürüğü
Kenya ve Tanzanya'da bulunan etnik bir Afrikalı gruba ait olan bu gelenekte arkadaşlar birbirlerini garip bir şekilde selamlıyor: tükürerek.
Yeni bir bebek doğduğunda Masai erkekleri onun üzerine tükürerek, kötü ruhların ona yaklaşmasını önlüyorlar. Yaşlı kişileri selmalarken, bir Masai savaşçısı, yaşlı kişiye sıkması için elini uzatmadan önce avcuna tükürür. Bu, bir saygı işaretidir.



 
9. Ölüyle beraber yaşamak
Güney Sulawesi, Endonezya'da yaşayan Torajan adlı etnik grup için cenaze töreni hayatın oldukça önemli parçalarından birisidir ve bir ailenin tören için gerekli parayı biriktirmesi zaman alabilir. Aylar süren bu zaman diliminde ailenin ölü üyesinin bedeni giysilere sarılarak evin altında bir yerde saklanır. Torajanlar ölen ruhun, cenaze gerçekleşene kadar onlarla yaşadığına inanır. Ölen kişi gömülmeye hazır hale geldiğinde tabutu genellikle bir mağaranın içine yerleştirilir ve ölen kişinin heykeli mağaranın girişinde dışarı bakar şekilde yerleştirilir.



 
10. İyomante ayini
Japonya ve Rusya'nın çeşitli yerlerindeki yerel kabileler, Ainular bir zamanlar etnik azınlığı animist (canlıcılık) dini kökleriyle etkilemişlerdi. Doğaya tapmaları nedeniyle, insanlığı kutsaması için ayıları öldürme geneleği geliştirmişlerdi. Bu ayinde, mağarasında kış uykusuna yatmış bir anne ayı seçiliyordu. Yavruları ise iki sene boyunca bir kafeste tutuluyordu ve bu sürenin sonunda dindarlıklarını göstermek için ‘dini geleneklerine uygun bir şekilde' vahşice katlediliyordu. Köylüler ayıyı kestikten sonra onun kanını içiyor ve etini yiyordu. Öldürülen ayının kafatası ters bir şekilde kendi derisine sarılarak bir mızrağın tepesine saplanıyordu. Mızrak anlamlı bir yere saplanıyor ve ona tapılıyordu. Ainular ayıların tanrı olduğuna ve onların insanların arasında yürüdüğüne inanıyor. Japonya'da bu ayin yasaklanmış olsa da bazı yerlerde devam ediyor.

36
Videolar / güzel şakalar...
« : 07 Haziran 2009, 11:05:43 »

37
Paylaşım / Babalık nedir?
« : 06 Haziran 2009, 22:25:04 »
http://www.facebook.com/video/video.php?v=64439053728&ref=nf
 
Oğlu babasına sorar : Babacığım benimle maraton koşmaya var mısın ? Kalp sorunları olmasına karşın baba, yine de « Evet, varım » diye yanıtlar. Ve bir maratonu birlikte tamamladılar. Baba oğul başka bir çok maratonu daha birlikte koştular. Baba her seferinde oğlunun yeni bir yarış talebini kabul ediyordu. Oğlu bir gün babasına « Baba, birlikte bir Ironman'a (Triathlon) koşmaya var mısın benimle ? » deyince baba bu kez de evet der ve kabul eder.(Bilmeyenlere anımsatalım ki Ironman dünyanın en zor triathlon yarışıdır ve üç dayanıklılık sınavından oluşur : Denizde 3, 86 km'lik yüzme, 180,2 km'lik bisiklet ve nihayet 42,195 km'lik bildiğimiz maraton. Baba oğul bu zor yarışı biirlikte tamamladılar. Nasıl mı ?

38
Paylaşım / Kimse bu işi yapmak istemez...
« : 06 Haziran 2009, 10:21:16 »

 
Endonezya'nın Java adasındaki Kawah Ijen volkanik krater gölünde işçiler canları pahasına çalışıyor.


Volkan derin uykuda ama etrafındaki duman hiç son bulmuyor. Dumanın kaynağı, kraterin eteklerindeki zengin kükürt yatakları.



Bu arazide hiçbir bitki yetişmiyor. 200 m. derinliğindeki krater gölü Kawah Ijen, gözalıcı maviliğine rağmen dünyadaki en asidik göllerden biri.



Amonyak ve çürük yumurta arası kötü koku her yere yayılmış. Her gün yaklaşık 200 madenci, volkanik gölün hemen yanında, ‘mutfak’ olarak adlandırdıkları bölgede ağır şartlar altında hayatını kazanmaya çalışıyor.


 
Ellerine günde 7’yle 10 dolar arasında para geçiyor. Madencilerin çıkardığı sülfür, kozmetikten baruta pek çok yerde kullanılabiliyor.


 
Kimi madencilerin basit maskeleri var ama çoğu zehirli gazdan ağızlarına tıktıkları tişört parçalarıyla korunuyor


 
Sağlık riskleri sorulduğundaysa hepsi gülümseyerek omuz silkiyor. Çoğunun mide yanması, alerji gibi sağlık sorunları var. Asidin zararı nedeniyle bazılarının dişleri oyuklarla kaplı


 
Endonezya’da 1974’te yedi kişi zehirli gazdan ölmüştü. Madencilerin bu kadar zor bir işi sürdürmesinin tek açıklaması, gelirin görece iyi olması.


 
Endonezya nüfusunun çoğunluğu günde iki dolardan az para kazanıyor.


 

 

 

 

 

 

 

 
http://www.internethaber.com/

39
Paylaşım / Top 10: İtalyan Otomobilleri
« : 05 Haziran 2009, 22:44:37 »


No.10 - Fiat Panda

Bu eski ‘Yılın Avrupa  Otomobili’ bir İtalyan otomobilinin ciddi performans özellikleri olmadan da bir  başarı örneği olabileceğini göstermişti. Giugiaro tarafından tasarlanan 1980  yılında ilk örneği üretilen bu dört teker üzerindeki ‘kutu’ 2003 yılında tekrar  tasarlanarak satışa sunuldu. Son modeli de bir sadelik özelliği ve ikinci  jenerasyon Panda yollara daha uygun duruyor. En azından kutuya benzemiyor. 2006  ve daha yeni  modellerinde geliştirilmiş güvenlik özellikleri de bulunuyor. Ama ’80 model  Panda.. o hareket eden bir kutu.



No.9 - Maserati Bora

Joe Walsh’ın Bora adlı şarkısını  297km’yi gördüğü Maserati’si için söyleyip söylemediğini bilmiyoruz. Ama bu  model  gerçekten Maserati’nin en iyi dış görünüşü olan ve en iyi performansı olan otomobillerinden  birisi. Ortada bulunan V8 motorlu  1971-1980 yılları arasında üretilen coupe’si 265km’ye kadar çıkabiliyordu.  O günlerdeki EPA kuralları bile diğer otomobilleri yaptığı gibi Bora’yı  yavaşlatmadı. Hız bir yana, Bora Giugiaro’nun en iyi tasarımlarından birisi.  Bugün bile halen yakışıklı olan bir tasarım ve yaşın getirdiği birikim..



No.8 - Ferrari 308 GTB/GTS

1975-1984 arasında üretilen  ortadan V8 motorlu  308 GTB coupéler ve GTS targalar, dört silindirli Ferrari’leri utandırıyor. Yine  de il Commendatore otomobili  ismiyle kutsadı ve bu bizim için yeterince iyi. Doğru  görünüşlere sahip ve doğru bir sese.. Öyle bir seski gaza sonuna kadar basmamak  için kendinizi zor tutuyorsunuz. Evet gerçek bir Ferrari. 1982-1984  Quattrovalvole modellerinde bir silindir için dört valfi var... Sizce?



No.7 - Lancia Stratos

Bugünün ralli otomobilleri birbirine  çok benzer.. İki kapılı hatchbackler ya da dört kapılı sedanlar. Ama Lancia  Stratos dünya üzerindeki hiçbir otomobile benzemiyor. Tek benzerliği bu  listedeki tüm otomobiller  gibi ortadan motorlu olması. Dış görünüş bir yana ralli tarihinde önemli bir yer  tutmaktadır ve normal yol versiyonunu kullanmakta muhteşem bir duygu. Kısa  dingil mesafesi ve üçgen silindir şeklindeki kasası size gerçek bir performans  sunuyor. Startos gücünü ise Ferrari tarafından tasarlanan bir V6 motordan  alıyor. Otomobil  1972-1974 yılları arasında sadece 500 adet üretildi. Eğer satılık bir tane  bulursanız hemen alın  ve herkesin tadamayacağı bir hisse sahip olun.



No.6 - Alfa Romeo Spider

Alfa Romeo, fakir Ferrari’si  olarak biliniyor ancak bu bazı noktalarda gerçek bir iltifat. Otomobilin  1966-1993 yılları arasında üretilmiş olması da bir işaret.. Bazıları bunu  duyunca susup kalıyor zaten. Hepsinden öte otomobil sahiplerini klasik bir  Pininfarina tasarımı ile ödüllendiriyor. Twin-cam motor da keskin cevaplı bir  sürüş  sunuyor. Modelin  1971-1973 modellerinde metal tampon  da bulunuyor ki bu modellerde ayrıca 2,0litrelik motorlar bulunuyor.



No.5 - Lamborghini Murciélago

Lambolar her zaman gerçek bir  stilin ve performansın simgesi olmuştur, ancak 2002 yılında Murciélago’nun ürün  gamına eklenmesiyle bu iki ikonun yanında bir de sürülebilirlik ve güvenirlilik  de eklendi. Dört çeker olan bu model  tüm dikkatinizi ve saygınızı V12 motorunun neler yapabileceğine vermenizi  istiyor. Korkmadan hızlı sürebilirsiniz ve gün sonunda otomobili  servise bırakmanız gerekmiyor. Özellikle bu model 2006’da çıkartılan LP640 için  doğru ve bu versiyon 632 beygirlik 6,5litre motoruyla daha güçlü.



No.4 - Ferrari 250 GTO

1962-1964 yılları arasında üretilen  orjinal Ferrari GTO diğer otomobillerde bulunan özellikleri kendinde topladı:  muhteşem bir görünüm, korkunç bir performans, yarış başarısı ve yol üzerinde  kibarlık. Scaglietti tasarımı, FIA’nın sportif kurallarına uyması için az çok  değiştirildi. Sadece 36 GTO üretildi ama FIA tarafından otomobile yarışabilir  onayının verilmesi için 100 tane üretilmesi gerekiyordu. Mücevher gibi olan bu  otomobilin bir açık arttırmadaki ilk fiyatının neden 20 milyon dolar olduğunu  anlatmamıza gerek var mı?



No.3 - Fiat 500

Her bir ülke kendisine ait savaş sonrası  otomobiline sahip. İngiltere’de bu sıfata Austin Mini, Fransa’da ise Citroen 2CV  sahip. VW Beetle da Almanları bir yerden bir başka yere taşıdı yıllarca.. Bu  formülün İtalyan versiyonu ise ikonik Fiat 500. Minimalist bir yapıda ve küçük  bir Cinquecento coupe çakması olan bu küçük otomobil 1957-1975 yılları arasında  üretildi ve bir çok versiyonu bulunuyor. Bettle gibi o da neo-retro bir tasarıma  sahip. 1972-1975 yılları arasında üretilen R versiyonları, satın alınabilecek  en iyi seçim.



No.2 - Lamborghini Countach

Bazı otomobilleri  evcilleştiremezsiniz. Yapabileceğiniz tek şey onunla bir anlaşmaya varmaktır.  Böylesine bir otomobil var mı derseniz eğer... evet var: Lamborghini Countach.  Araç 1974-1990 yılları arasında üretildi ve herkes için birşeyler sundu. Bugün  halen ilk zamanlarındaki yüksek statüsünü koruyan otomobilin 1985-1990 yılları  arasında üretilen benzin motorlu silindir başına dört valfli modeli beni benden,  sizi sizden alır.



No.1 - Ferrari Enzo

Onda geliştirilen üstün teknolojiyi  birçok firma  kendi sokak arabalarına uyarladı. Bunun temel örneği olan Enzo bir ilktir.  Ferrari daha önce yapmadığını yaparak ilk defa onu yaratan birinin ismini o  araca verdi. F1 teknolojisinin sokaktaki hali o. Hızlanmaları  ve sürüş  zevki ile dünyanın en zevkli otomobili. Ayrıca ne kadar kötü sürücü olursanız  olun bu araç sizin açıklarınızı kapatabiliyor.

http://www.mynet.com

40
Paylaşım / Benzine zam kesmedi LPG'ye de geldi
« : 04 Haziran 2009, 14:47:58 »

 
 
Benzine yapılan zamla ilgili tartışmalar devam ederken, otogazın fiyatı da yükseldi. LPG'nin litresine 9 kuruşa varan zam yapıldı.
 
Zammın ardından İstanbul'da 1,64 liradan satılmaya başlanan otogaz, Ankara'da 1,63; İzmir'de ise 1,62 liraya yükseldi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), hafta sonu benzine zam yapan şirketleri hafta başında fiyat ayarlamaları konusunda uyardı. Sektör otoritesi, şirketlere 20 Haziran'a kadar 'en yakın pazarı' referans almalarını salık verdi. Benzinde zam tartışmaları sürürken, bu kez otogaz şirketlerinden zam haberi geldi. Uzmanlar, Üst Kurul'un uyarısının otogaz şirketlerini de kapsadığını belirtiyor.


www.haber7.com

41
Paylaşım / kopma garantili :) (+18)
« : 02 Haziran 2009, 21:28:36 »
http://www.facebook.com/video/video.php?v=42239462235&ref=mf
 
bu adamın aynısıyla bolu mengen de hayvan sayımına gittiğimizde karşılaşmıştım... yaptığı bütün hareketler aynı... sabah 4-5 e kadar gülmüştük... izleyin...:++::++:
 
 (düzeltildi-özür)

42
Paylaşım / bi itiraf...
« : 01 Haziran 2009, 22:24:25 »
COEUR, Erkek , 43 , İzmir


Ben de arabayla bi tur attırsaydım
Aydın-İzmir otoyolunda hız limitini aştığım için gişe çıkışında ceza yiyorum. Memur makbuzu keserken telsizden bir anons geliyor:''Kırmızı motosikleti alın, kırmızı motosikleti alın, o ne yaa hız 312 kilometreee...'' Kırmızı motosiklet geliyor, durduruyorlar. Memur soruyor. ''Ya hakkatten bu 312 yapıyor mu?'' Delikanlı:''Evet memur bey, Hayabusa bu, daha fazla da yapıyor!'' Memur:''Göster bakayım lan!'' diyerek yedek kaskı giyiyor ve yola çıkıyorlar. Merakla gelmelerini bekliyoruz. Bir süre sonra geliyorlar. Polis: ''Ya 10 dakikada Torbalı kavşağına gidip geldik haa,vay bee...'' diyor, çocuğu öpüp, ''Sana ceza yok lan zibidi, yavaş git bundan sonra haa!'' deyip gönderiyor. Biz de arkasından alkışlıyoruz zibidiyi!

43
Paylaşım / Yurdum İnsanı
« : 30 Mayıs 2009, 18:03:56 »

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
 

 

 

44
Paylaşım / Çektiği son fotoğraf bu oldu!
« : 30 Mayıs 2009, 17:26:19 »

 
 
Japon fotoğrafçı Michio Hoshino 1996 yılında Rusya’nın Kamchatka kentinde vahşi doğayı fotoğrafladıktan sonra çadırına çekilmiş ardından bir bozayının saldırısına uğramıştı. Dün internette yayılan bu fotoğrafın onun çektiği son kare olduğu iddia edildi.

45
Fabia I / jant-kaliper-kampana boyattım...
« : 28 Mayıs 2009, 18:19:54 »
Bugün jantları boyaya verdim… kampana ve kaliperlerde boyandı… jantlar çok çizikti… kaldırıma filan sürtmüştüm… rot koluda değişti… sağ amortisör pres de düzeltildi… tekrar rot balans yapıldı…
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sayfa: 1 2 3 4 5