škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - SUMA:)

Sayfa: 1 2
1
Paylaşım / Başkan rekor kırdı, 1,1 milyon kapak topladı
« : 15 Kasım 2012, 01:03:58 »
http://www.bugun.com.tr/haberin-galerisi/?id=103937&sira=3

Kapaklar çöpe gideceğine işe yarasın.:)Sadece mavi kapak değil meşrubat kapakları.Biriktirin her yerde var kutuları atıverin bir zahmet kutuya.Size sevap,onlarda rahata kavuşsun.:)

2
Sohbet / psikopat senaryolar oyunu
« : 21 Mayıs 2012, 01:58:17 »
Alıntı
http://www.oyunkuzusu.com/turkce-oyun/psikopat-senaryolar-oyunu/psikopat-senaryolar-1.asp

Bir dizi psikopat senaryoyu seçerek oyunu tamamla. Sunulan şıklardan istediğini seçerek senaryoyu ilerlet. :kiki:

3
[YOUTUBE]myK4qsMPaAg[/YOUTUBE]

4
Paylaşım / Baldaki korkunç gerçek!
« : 27 Mart 2012, 17:39:52 »
:acl:

Baldaki korkunç gerçek!
“4 kavanozu sadece 100 TL” sloganıyla satılan, TV kanalı bile kurulan ‘balda’ korkunç gerçek ortaya çıktı
26 Mart 2012 Pazartesi, 14:32:10

   
Bu yolla satılan balları arıların üretmediği, mısır şurubundan yapıldığı anlaşıldı. Kilosu 2 TL’ye mal edilen ballar, 2. Ordu Komutanlığı’na da satılmaya çalışıldı.

Türkiye son günlerde ‘bal’ furyası yaşıyor. Bazı firmalar ürünlerini televizyon programları üzerinden pazarlarken, bazıları ise işi abartıp kendi kanalını bile kurdu. İnternet üzerinde ise ‘organik bal’, ‘çiçek bal”, ‘kovan balı’ gibi isimlerle satış yapılıyor. Vatan'ın haberine göre: “3 kavanoz alana biri bedava, 4 kilo bal sadece 100 TL” gibi sloganlarla satılan ballarla ilgili birçok da şikayet geliyor. Son olarak Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Bakanı Mehdi Eker şikayetleri incelemeye başladıklarını söyledi.

Arılara gerek yokmuş!
Türkiye’de bal furyasının yaşanmasının nedeni 2002 yılına dayanıyor. Bu tarihte ‘Nişasta Bazlı Şeker’ üretiminin kotası yüzde 7.5’tan yüzde 15 çıkartıldı. Böylece daha çok arıların yemi olarak kullanılan mısır şurubu üretim kotası artırılmış oldu. Bu tarihten sonra mısır şurubu neredeyse bal üretiminin en önemli malzemesi haline geldi. Öyle ki ‘arı’ya bile gerek olmadığı ortaya çıktı. Bundan sonra da arısız bal üretimine geçildi. Bu durumu BALDER Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak şöyle açıklıyor: “Bal dünyada en kolay taklit edilen ama en zor tahlil edilen bir ürün. Böyle olunca rant var. 2 TL’lik bir ürünü 20 TL’ye satabiliyorlar. Yüksek früktozlu mısır nişastası kullanılabiliyor. Mısır şurubuna, esans, enzim ve polen (balın özellikleri) katılarak sahte bal üretiliyor. Bu teknik ile arıyı devreden çıkardılar. İnsanlar tadarak anlamaya çalışıyorlar ama insan damağı o ürünün sahte bal olduğunun ayırdına varamıyor. Sadece laboratuvarlar farkı tespit edebiliyor.”

Bal aromasına yasak geldi
Bal yapımında ‘arı’ların devreden çıkartılmasının yaygınlaşmasıyla 2007 yılında o zamanki adıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, Alkolsüz İçecekler Tebliği’ne bir madde ekleyerek, ”Bal aroması ilave edilerek aromalı şurup üretilemez” dedi. Böylece mısır şurubu kullanarak bal yapılmasının önüne geçilmesi planlandı. Ancak bu yöntemle büyük rant sağlayan firmalar yasağa karşı çıktı. Ankara’da faaliyet gösteren Kayserilioğulları adlı şirket, dava açarak yürütmenin iptali ve durdurulmasını talep etti. Konu Danıştay’a kadar çıktı. Danıştay ise 19 Şubat 2008 tarihinde yürütmeyi durdurdu. İşte bu tarihten sonra balcıların önünde hiçbir engel kalmadı. Ancak bu kararın iptali için de Türkiye Arı Yetiştiricileri Derneği karşı dava açtı.

Orduya bile pazarladılar
Türkiye’de ‘arı’sız balcılıkta herkesi hayrete düşürecek olaylardan biri de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başına geldi. 2011 yılında 2. Ordu Komutanlığı 40 gramlık poşetlerde 300 bin adet bal alım ihalesi düzenledi. Mustafa Ençetin ihaleyi 58 bin TL bedel ile kazandı. Balları da orduya teslim etti. Ancak balın ‘sahte’ olduğu ortaya çıktı. Çünkü muammel bedeli 150 bin TL olan balın neredeyse üçte bir fiyatına gitmesi Arı Yetiştiricileri Derneği’ni şüphelendirmişti.

Mısır şurubu kanser yapıyor
Mısır şurubu, kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden oluyor. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasak. En büyük üretici olan ABD’de üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürüldü. Türkiye’de ise 15’e çıkarıldı.

4 çeşit bal var
Bal tebliğine göre 4 tür bal bulunuyor. Bunlar da, kaynağına, üretim ve pazara sunuluş şekline göre ballar ile fırıncılık ve çerçeve balı. Kaynağına göre ballardan çiçek veya nektar balı bitki nektarından elde ediliyor. Salgı balı ise bitkilerin canlı kısımlarının salgılarından yapılıyor. Diğer ballar ise süzme, petekli, sızma, pres ve filtre edilmiş ballar... Fırıncılık balı, diğer gıda maddelerinin üretiminde bileşen olarak kullanılırken, çerçeve balı arıların doğrudan petek yaptığı veya içine temel peteklerin yerleştirildiği malzemelerden oluşuyor.

Bedelinin üçte birine satıyorlardı
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin uyarısıyla TSK, çiçek balının numunelerini analiz etti. Balın mısır şurubuyla yapıldığı, yani sahte olduğu ortaya çıktı. İhale hemen iptal edildi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, mısır şurubunun bal diye Mehmetçiğe satılmasını engellediğini kaydederek şunları söyledi: “İhaleyi inceledim ve şüphelendim. Oskar ismindeki çiçek balı, ihale bedelinin üçte birine denk geliyordu. TSK’nın, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ne yaptırdığı analizlerde, arının balı doğadan getirdiğinin ölçütü olan prolin miktarı 57.43 çıktı. Ancak en az 180 ve çok daha üstü olmalıydı. Normal ballarda bile 400 ile bin 300’dür bu değer. Bu da bu balların mısır şurubuyla yapıldığını gösterdi. İhale iptal edilince, balın üreticisi olan Kayserilioğlu firması bana dava açarak kendilerine iftira attığımı iddia etti. Ama mahkeme beni haklı buldu ve beraatime karar verdi. Bu karar ile askeriyeye bal satılmadığı mahkeme kararı ile ispat edilmiş oldu.”

http://www.haberturk.com/polemik/haber/728207-baldaki-korkunc-gercek

5
Hangi özel hastane, ne kadar ilave ücret alacak?


Hangi özel hastanenin ne kadar ilave ücret alabileceği belirlendi.

AA muhabirinin, SGK yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Bakanlar Kurulu kararıyla özel hastanelerin vatandaşlardan alabileceği ilave ücret oranının yüzde 70'ten yüzde 90'a çıkarılması üzerine, ''Özel Hastanelerin Puanlandırılması ve İlave Ücret Alınması Hakkında Yönerge''de değişiklik yapıldı.
SGK ile sözleşmeli özel hastanelerin alabilecekleri ilave ücret tavan oranları Yönerge doğrultusunda oluşturulan Komisyonca güncellendi.

Buna göre, 244 hastane yüzde 90, 138 hastane yüzde 75, 50 hastane yüzde 60, 25 hastane yüzde 45, 3 hastane yüzde 30'a kadar ilave ücret alabilecek.

Kısmi branş sözleşmesi bulunan 23 hastanenin de 2012 yılı ilave ücret tavan oranı yüzde 30 olarak uygulanacak.

Yönerge kapsamında yer almayan Vakıf üniversite hastaneleri için de 2012 yılı ilave ücret tavan oranı yüzde 90 olacak.

Hastanelerde, yoğun bakım hizmetleri, yanık tedavisi, kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri), yenidoğana verilen sağlık hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakilleri, doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, diyaliz tedavileri, kardiyovasküler cerrahi işlemlerinden ilave ücret alınmayacak.

İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan, Harp malullüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alan kişiler ve bakmakla yükümlüleri, resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından sevk edilmeleri koşuluyla, otelcilik hizmetleri hariç olmak üzere ilave ücret ödemeyecek.

-Değerlendirme 1000 puan üzerinden-

Özel hastaneler, çeşitli kriterlerden aldığı puanların toplanması sonucu toplam 1000 puan üzerinden değerlendirmeye tabi tutuluyor. Hastanenin her bir faktörden aldığı puanların toplamı ile esas puanı hesaplanıyor.

Bu kapsamda, hizmet kalite standartları 250 puan, hastane hizmet dilim endeksi 550 puan, kapasite 100 puan, çalışan hakları ve hukuki sorumluluklar 100 puan üzerinden değerlendiriliyor.

Buna göre, 0-200 puan arası hastaneler yüzde 30, 201-300 puan arası hastaneler yüzde 45, 301-400 puan arası hastaneler yüzde 60, 401-600 puan arası hastaneler yüzde 75, 601-1000 puan arası hastaneler yüzde 90'a kadar oranlarda ilave ücret alabiliyor.

Belirlenen oranlardan daha fazla oranda ilave ücret alındığının tespit edilmesi halinde, hastanelerle ilgili protokol ve sözleşme hükümleri gereğince işlem yapılacak.

http://www.stargazete.com/yasam/hangi-ozel-hastane-ne-kadar-ilave-ucret-alacak-haber-438055.htm

6
Paylaşım / Akıllı Tv
« : 20 Mart 2012, 19:42:50 »
Sözden anlayan TV' İstanbul'da

'Sözden anlayan TV' İstanbul'da
Samsung'un ses ve elle kumanda edilen akıllı TV'si ES8000 LED TV, İstanbul'da görücüye çıktı. Akıllı TV nisanda Türkiye'de de satılmaya başlanacak
 
Samsung Electronics yeni akıllı TV'si ES8000'i İstanbul'da görücüye çıkardı. Ses ve el hareketleriyle yönetilebilen yeni LED TV, nisan ayında Türkiye'de de satışa çıkacak. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi'nden uluslararası konukların katıldığı dört gün sürecek Samsung Forum etkinliğinde akıllı TV dışında 9000 serisi ince dizüstü bilgisayardan, smart Tab2 ve akıllı beyaz eşyalara, fotoğraf makinelerinden elektrikli ev aletlerine kadar birçok cihaz için geliştirilen teknolojiler de sergileniyor.

BÖLGEDE YÜZDE 44 BÜYÜDÜ
Samsung Electronics Ortadoğu ve Kuzey Afrika Başkanı Kyung Tae Bae, "Tüketiciler günümüzde hiç olmadığı kadar dinamik bir yaşam tarzı sürüyor. Biz de buna paralel olarak yeni ürünleri, araştırma ve geliştirmeye yönelik sürdürdüğümüz yatırımlar ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yürüttüğümüz kurumsal ve sosyal sorumluluk projelerimizi tüketicilerin hizmetine sunuyoruz. Hedefimiz bu gereksinimlere karşılık vermek" dedi. Şirket geçen yıl sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde yüzde 44 oranında büyüme kaydetti. Tae Bae, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ile genel olarak dünyada büyüme stratejimizi, B2B'e ve bütüncül çözüm sağlayıcısı olmaya odaklanmak olarak belirledik" dedi.

http://www.sabah.com.tr/Teknoloji/Haber/2012/03/20/sozden-anlayan-tv-istanbulda

7
Paylaşım / Şehirlinin Modern Zaman Hastalıkları
« : 16 Mart 2012, 16:03:12 »
Şehirlinin Modern Zaman Hastalıkları

Eskiden böyle hastalıklar yoktu. Şehir hayatında deli gibi çalışmaktan, kafayı her şeye takmaktan, stresten, aşırı ve düzensiz yemekten başımıza olmadık işler ve hastalıklar geldi. Bazısı bunların arkasına sığındı, abarttı. Bazısı gerçekten çok çekti. İşte modern zaman hastalıkları...

Reflü
Abur cubur yerseniz, mideme ne dokunur demezseniz, bir gün olacağınız şey tabii ki reflüdür! Eyvah reflü oldum diye yana yakıla dolaşmadan önce, yediklerinize dikkat edin!

Depresyon
Biraz abartıyormuşsunuz gibi geliyor! Gerçekten büyük sıkınıtlar yaşayan, büyük acılar atlatanlara değil bu sözümüz. Ama her sıkıntılı dönemde depresyona girmek biraz abes! Kendinize gelin!

Domuz Gribi
Her beş yılda bir yeni bir hastalık uyduruluyor. Yok demiyoruz tamam var, ama bu domuzlar ve bu grip bundan 100 önce nerdeydi? Neden yoktu? Her neyse, siz ellerinizi temiz, ayaklarınızı sıcak, başınızı serin tutarsanız, sıkıntı yok! Korkmayın...

Obezite
Eskiden anneannelerimiz, babaannelerimiz, 70'inde falan tonton olurdu. O zaman şişmanladıklarında garipsemezdik. Yaşlıydılar ne de olsa... Şimdi, 30 yaşında 100 kilo olanlara ne demeli? Eskiden bol tereyağla pişen yemeklerden obez olmayan bu insanların torunları şimdi neden böyle? Fast food, adamı böyle yapar işte. Bir de, hareket etmezseniz, 100 kilo da olursunuz 1000 kilo da...

Panik atak
Canı sıkılan, içi burkulan herkes panik atak oluyor artık. Bir esprisi de kalmadı. Üstelik kontrol edilebilir haldeyken daha travmatik hale sokuyoruz. Panik atak krizi gelince sakin olup bekleyin. Heyecan, onu daha çok tetikler. Ben panik atak krizi geçiren bir dede veya nine bilmiyorum mesela. Siz biliyor musunuz? İşte modern zamanlar böyle bir şey...

Bipolar
Yani manik depresif. Bir sakin bir heyecanlı... Kalıtsal da olabilen önemli bir hastalık... Erken teşhis önemli. Ama teşhisi konulmadığı halde, dengesiz her insanın bu hastalık arkasına sığınması akıl almaz bir trajedi...

Uykusuzluk
Düşman başına... Feci bir durum biliyoruz ama siz de kendinize biraz yardımcı olmaya çalışın. Çay, kahve ve sigara oranını azaltıp, meyve çayları ya da süt içmeyi deneyin. O kadar da fantastik bir durum değil, inanın!

Migren
Her başınız ağrıdığında migrenim azdı demek sizin için eğlenceli olabilir ama biraz da etrafınızdakileri düşünün. Migren olup olmadığınızdan emin olun!

http://sehirli.tr.msn.com/sehirliye-tuyolar/gallery.aspx?cp-documentid=160777158#image=10

9
Mhp Menemen İlçe Başkanlığına Gökhan Öz Seçildi
27 Şubat 2012 Pazartesi 12:21    
 
MHP Menemen İlçe Başkanlığı görevine Gökhan Öz seçildi.:++::++::++::knp:

MHP Menemen İlçe Başkanlığı'nın Belediye Kültür Merkezinde yapılan olağan kongresinde, Gökhan Öz başkanlığındaki tek listeyle seçime gidildi.

Delegelerin güvenini alan Öz başkanlığındaki MHP Menemen İlçe Yönetim Kurulu, Ahmet Aytek, Serdar Demir, Hüseyin Ege, Avni Ağrağ, Emre Şengöz, Hasan Karakaya, Birol Bölükbaşı, Mehmet Eğlü, Mustafa Ersanlı, Erol Özdemir, Kamile Yeşil, Şükriye Erdeşir, Mehmet Şener, Mehmet Diler, Murat Kemahlıoğlu, Ali Kabış, Teoman Tuna ve Yakup Karabulut'tan oluştu.


Kaynak: AA

http://www.haberciniz.biz/mhp-menemen-ilce-baskanligina-gokhan-oz-secildi-1314109h.htm

İş ve Parti mi değiştirdin bizden habersiz.:P:kiki:

10
Paylaşım / İzmirli sunucu depreme öyle bi tepki verdi ki
« : 20 Şubat 2012, 20:06:14 »
http://videonuz.ensonhaber.com/izle/sunucu-depreme-oyle-bi-tepki-verdi-ki

Bu binanın sahibini tanıyorum oda burda diyor.Manyak bu adam ya:D

11
Sohbet / Laf Cambazı
« : 19 Şubat 2012, 12:54:46 »
http://www.lafcambazi.com/game.php

Üyelik gerektiriyor.

12
Paylaşım / Bilgisayar Kör Edebiliyor
« : 10 Şubat 2012, 18:29:16 »
Baştan söyleyeyim bizim doktor.(Medical Park) Op.Doktor İsmail Özgür Şanlı.10 numara göz doktoru.:kiki:

Bilgisayar Kör Edebiliyor

Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Özgür Şanlı, bilgisayarın, gelişme çağındaki çocuklarda kalıcı görme bozukluklarına sebebiyet verdiğini söyledi.

Op.Dr. Şanlı, bilgisayarın çağımızda giderek yaygınlaştığını, başlangıç yaşının da buna paralel olarak giderek düştüğünü söyledi. Göz hekimlerine başvuranların büyük kısmını bilgisayar kullanımına bağlı oluşan rahatsızlıkların teşkil ettiğini belirten Şanlı, şöyle konuştu: "Rahatsızlık, erişkinlerde bilgisayar karşısında uzun süre kalmaya bağlı gözlerde yanma, batma, kızarıklık gibi geçici göz kuruluğu belirtileri ile ortaya çıkarken kalıcı hasarlar daha nadir görülmektedir. Ancak göz anatomisinin
gelişiminin henüz tamamlanmadığı çocukluk ve ilk gençlik yıllarında uzun süreli bilgisayar ekranı karşısında kalmak, gerek göz kırpma refleksinin azalmasına gerek bilgisayar ekran ışınlarının direk etkisine bağlı olarak bir noktadan sonra kalıcı kırma kusuruyla sonuçlanmaktadır."
Şanlı, bunun, "özellikle son yıllarda yaptıkları çocuk göz muayenelerinde farkına vardıkları ancak tıbbi bilgiler arasında yer almayan bir durum olduğunu" söyledi.
Özellikle astigmatı olmayan gözlerde astigmat oluşması, daha önce mevcut bulunanlarda ise astigmatta 0.75 -1.25 seviyelerine varan artış söz konusu olduğunu anlatan Şanlı, şunları söyledi: "Bu değişim başlangıçta geri dönüşümlü değişimler şeklinde başlayıp uzun süren bilgisayar kullanımında (özellikle dört yıl ve üzeri) kalıcı hale gelmektedir.’’
Op. Dr.Özgür Şanlı, bu verilerin bilimsel çok merkezli araştırmalarla desteklendiğini söyledi. Ancak edinilen klinik tecrübelerle çocukların göz sağlığını tehdit eden bu duruma erkenden işaret edildiğini belirten Şanlı, şözlerine şöyle devam etti: "Bu gözlemler ışığında, bize düşenin dolu dolu yaşamakta olduğumuz bu bilişim çağında çocuklarımızı hayatımızın bir parçası haline gelen bilgisayarlardan tamamen koparmak değil bu cihazla tanışmayı belirli bir yaşa kadar geciktirmek ve kullanımı ise belirli
süreleri aşmayacak şekilde kısıtlamaktır."

http://www.medicalpark.com.tr/web/30-25888-1-1/medical_park_-_tr/bursa/doktorlar/ozgur_sanli

13
Sohbet / Zeka Çizgisi Oyunu
« : 03 Şubat 2012, 19:02:05 »

14
Paylaşım / Kadınlar neden araba park edemez
« : 16 Ocak 2012, 00:03:46 »
Kadınlar neden araba park edemez.
 
http://www.youtube.com/watch?v=L5oeuY6b5nA&feature=related
7:38 sn'de başlıyor.:kn

Eleştirmek,saygı, ve bir kaç konu.:)

http://www.youtube.com/watch?v=pGPF0MRXrdo

15
Paylaşım / Plastik Kapak Topluyor musunuz?
« : 15 Ocak 2012, 20:16:01 »
20.12.2011
Plastik Kapak Topluyor musunuz?





Plastik Kapak Topluyor musunuz?



Bir süredir evde plastik kapak topluyoruz. Aslında bunu çeşitli zamanlara yapıp yapıp sonra unutuyorduk. Ama bu kez unutmuyoruz ve kapaklar epey birikti. Bugün gazetede okuduğum bir haber sayesinde doğru bir iş yaptığımızı bir kez daha anladım.
Umut adlı bir çocuk, abisi için kimseler bilmeden plastik kapak topluyormuş ve bu sayede abiciği tekerlekli sandalyeye kavuşmuş. Bundan daha muhteşem bir şey olabilir mi?
Bu sayede öğrendim ki, demek ki gerçekmiş. Demek ki boşuna biriktirmiyormuşuz onca kapağı. Bir işe yarıyormuşuz. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği yardımcı olmuş Umut ve abisine. Onlarla iletişime geçmek gerekiyor diye anlıyorum. Ve sizi içtiğiniz her plastik şişenin kapağını biriktirmeye davet ediyorum. Bir hayatı güzelleştirmek sizin elinizde ve elinizdeki şişede! Sakın atmayın.
Aslı Gezer

Sayfa: 1 2